2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
316
Okunma

yaşıyorum
alışıyorum
yeni bir çevre
yeni arkadaşlar
burada da uçuyor kuşlar
gurbeti güzel yapan
seninle olan hatıralar
denize sıfır
cam gibi denir ya
işte öyle su
derin sessizlik ve ıssızlık
tanıdığım sandalcı
iyi ki seviyor beni
çağırıyor her gün
bana İstanbul’u anlat diyor
susuyorum
hiç bir şey hatırlamıyorum
derme çatma
belki badanası kirli
küçük bir fırın var
simit de yapıyor
her gün alıyorum
çıtır çıtır ,yanında çay
bardak ince belli
aşk gül renginde
çayın rengi de
bulunduğum sahil
sakin mavi
iyice esmerleştim
tenim yandı belki
balıkçı soruyor
çemberlitaş’ı
mısır çarşısını
mercan yokuşunu
anlat diyor
Üsküdar Sarayburnu
susuyorum
sormasın diye İstanbul’u
ben gideli acaba
iskelede insanlar
işine yetişmek isteyen
yorgun yüzlü , mutsuz
kahırlı mı duruyorlar
sis oldu mu ?
bir gelinlik gibi sis
süsledi mi İstanbul’u
boğaz yine lacivert rengiyle
hisarlar şefkatlice
köprüler gerdanlık gibi
topkapı görkemli
süleymaniye ilahi mi duruyor
o küskün ağaçlar,
erguvanlar açtı mı?
kız kulesi ne yapıyor
gün batımı kuşlarını
galata - beyazıd kulesini
cami önlerinde güvercinler konuyor mu
ah
bu şehri İstanbul’u
imkansız unutmak
iyi olmaya çabalıyorum burada
balıkçı sesleniyor
bugün var mısın diye
keyfim neden yok bilmiyorum
başım ağrıyor
o sandala binmiyorum
iğreti fakat
sevimli bir masada
tahtaları kırık iskemle
bana rahat geliyor
bir köpek yavrusu
kokladı durdu
benimle peşim sıra
dinlemek istiyor İstanbul’u
paylaşıyorum simitten
günlük tutuyorum
bir yığın ömrümü
derin pişmanlıklarım
ve sevinçli yıllarım
hepsini gözden geçiriyorum
bir ikindi ezanı
inançlarıma sarılıyorum....
mustafa kaya
29.04.2022
5.0
100% (6)