0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
506
Okunma
“SON” kelimesi hakkında, herkesin kendi bilgisine görgüsüne ve altyapısına göre bir açıklaması vardır. Ancak sonsuzluk denince işin rengi değişir, cevaplarda tutarsızlıklar başlar...
Gerçekten, “SONSUZ veya SONSUZLUK” nedir? Kime ve neye göre; neyi, nasıl, tarif edeceğiz? Bir bardak SU’yun atomları mı sonsuzdur? Yoksa, Pasifik Okyanusu’nun suyunun atomları mı?
Halbuki yaratılış teorisine göre, Kâinat bile sonsuz değildir. Çünkü; madem ki yaratılmıştır, o halde sonludur... hem zaman ve hem de hacim itibariyle.
O halde, sonsuzluk kavramını, biz insanlar için nerede, nasıl başlar ve nerede, nasıl ve neye göre biter?
Bizler, “HANGİ ÖLÇÜYE GÖRE” neyi, nasıl açıklayacağız!?..
---İLÂHİ---
S O N - V E - S O N S U Z L U K
ŞİİR NO: 140 * 02-01-02009
Senin bilgin, seni bağlar,
Sende olan, seni yakar;
Çevremizdeki dört boyut,
Sanma ki, sonsuza kadar...
Bilgini, zerrene versen,
Onda, Kâinat’ı görsen;
Bir de; onlara, hükmetsen,
Sürmez ki, sonsuza kadar...
O’ndan geleni, bir bilsen,
Bildiğine de, bir uysan;
O’nunla da, O’nda olsan,
Mutlak sonsuzluğa(!) kadar...
SAAT: 04:40 1976. ADANA.
Mürsel Münevveroğlu ([email protected])
5.0
100% (2)