Al uzak diyarlara götür beni.
Elimden tut, denizci.
Yüreğinde bir yer ayır bu gece
Umudunda misafir olayım.

Tek bir kez bile olsa
Değsin yüzün yüreğime.

Hoyrat rüzgârlara konuşma
Sen sussan da duyarım ben.
Sesin işlemiş içime,
Durgunluğumun huzurudur.
Bilirim acısını.

Rica ederim,
Beni böyle bırakıp gitme…

Gittiğin denizler karanlık
Ufuksuz, kederli
Kim bilir bir bekleyen vardır seni
Yahut çoktan unutup giden…

Kara bulutlarla kaplı gök
Dalgalar hırçın,
Martılar çığlık çığlığa.

Korkarım…

Diyemem sana gitme
İçime ağlarım.
Ya beni de götür,
Ya da hiç gitme…

Bilirim bana ait değilsin.
Gideceksin rüzgârın estiği yere
Gönlünde ne ağır gelmişse
Böleceksin her limanın birine.

Yaşadığın kırgınlıklar,
Hüzünlerin…
Suların derinliklerinde,
Her yeni günde,
Gözükecek güneşle.
Taşların soğukluğunu dolduracak
Üşüyeceğim senin sebebine.
Sen bilmeden ben,
Senden kederleneceğim gecelerde,
Sana içeceğim kadehlerce.
Şerefini dalgalara sunduğum…

Belki de kim bilir,
Çıkıp geleceksin ansızın
Tüm renkler ardında
Kalbini bana sunacaksın.
Rotasını şaşıracak gemin
Ve bende kalacaksın,
Kim bilir…

Derken bir gün gelip,
Üzgünce gideceksin
Tıpkı geldiğin gibi,
Ansızın…

Sevmeye çalışmışken tüm renkleri,
Senle var olan;
“ Üzgünüm” olacak son sözün
“Renklerim seninle kalsın
Zaten ben yeterince sevdim…”

Ağladığımı görmeyeceksin
Gidişinde
Gökten bulutlar kayacak,
Yağmur ıslatacak yüzümüzü.

Sevildiğini bilmen yeter bana.
Hoşça kal denizci.
Açıldığın denizlere selam…
2388