2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
279
Okunma
ilk adımımda
rüzgar da yanımdaydı o zaman
konuşamazdım yoksa
gittikçe kararan o yüze bakıp bakıp
unuturdum tüm geçmişi bir anda
oluk oluk kuş akıyordu gökte
ikinci adımımda
ömrüm mutad karabasan
alışkanlığım oldu sonra
evcilleştirilemez bir korkuyla
- eksik bir şeyler mi var hayatımda
geçmişten bir yük her uyanışımda
mutsuzluğun kırk yolu
kırkının da sonunda ölü bir aslan yatar
içimde kayıp haritalar
aynı tanıdık acılar
yol da bitmez hep yeniden başlar
sürekli yanlış yollarda yürümek
gittikçe kaçmaya benzer
anladım üçüncü adımımda
körelen bıçakların çığlığı
beni de köreltti
ellerimi sakındım vahşi çiçeklerden
sahte imparatorluklardan
çocukken
yani yakınken ortaçağ’a
adımı unuttum daha dördüncü adımımda
(…)
köyümüzün peygamberi geçmişi sayıklıyor uykusunda
hep güzellemeler ölü zamanlara
avare jimmu nefesini tutuyor
- sakın uyandırma
elleri çivit mavisi ayakları
bir rivayet dolanmış ayaklarına
ağladım
eve döndüm sonraki adımımda
(…)
şimdi yara bere içinde dizlerim
bu tohumları bağrına basacak
bir toprak diledim
ama ne buldum
sesimi yalanlayan yankılar
zamana isyan sarhoş adımlar
yol bitmez hep yeniden başlar
bizim hiç görmediğimiz renkler
dedim ki sonraki adımımda…
5.0
100% (4)