Nerden bileceksin zindanı
İki gün evinde kalamayan
Zindan altı harf adetinden
Üstü hüzün olan mabedin
Sen bilir misin yürüdüğünü
Serin duvarın taş kalbinde
Özgürlük serçenin kanadı
Kanadın hayallerde hücre
Ulak ayrı bir zorba satırda
Harf yığını sesin görüntün
Kâğıdın fevkinde izdüşüm
Görüş kapalı açık bekleme
Ne vakit gidilir bu hüzünde
Gözlerin değmez oldu göze
Getirdin adavetle kem göze
Kıskançlık haset ilk durağın
Gelmedi aklın başına eyvah
Vaveyla edesi gürûh sininde
Var mı kalan Ahmed dininde
Şahidin başucu çökük yatak
Evin çalışma masan hayatın
Gider misafir yatağa kelama
Gelir muhabbetle tebessüm
Ve sayarsın günleri bir iki üç
Gün yerini haftaya bırakır ve
Başlarsın haftaya iki üç dört
Yatarın ne bilmeden yatarsın
Öyle bir yatış ki mezara refik
Birkaç metrekare avlu ve teli
Gökteki yüzlerle mavi aranda
Akıp giden bulutu koğuş üstü
Fevkalbeşer yolunda sözlerini
Taht-es seraya bırak gözlerini
İstersen görmek arşı berinde
Arayasın ebrar izinde dizinde
Elde Kur’an dilde Hakk hukuk
Tebessümü saçarsın sinelere
Dökülür hayallerin ranzalarda
Toplayanı da olmadı viranede
Bekleşir görürsün masivadan
Umut ne ki bilmem muamma
Sessiz çığlığa harfsiz şiir ayn
Usulca başlar yakmaya ocağı
Şubatta mahkeme falan filan
İddianame var da iddia yalan
Mart gider Nisan gelir baştan
Ve karar çıkaranlar der devam
Biri dört yıl diğeri iki aylık evlat
Yaşlı bekleşirler çıkamaz baba
İstenen kapıdan çıkandı hüzün
Mayıs ortalar ömrü kararından
Bekleşirsin kararı beraat nafile
Haziranın başına atarlar kararı
Yirmi on yedi aralığında rüyanın
Çıkmıştı aynıyla son haftasında
Aylar ayların içinde yeni bir rüya
Vaktin dediler nısfü sene bilesin
Vakit karar vakti ve hava hâmûş
İki oldu üç aylık kapıda ağlaşma
Ceza yağdı da karar şartlı tahliye
Elde gıcır kelepçe gıcırdayan bâb