19
Yorum
42
Beğeni
5,0
Puan
766
Okunma

Düşlerim nem kokar oysaki yaşın yoktur kokusu: olsa olsa korkusu sensizliğin artık hangi düş’ e meyyalse yürek zifiri karanlığa teslimiyeti yüreğimin: pembe panjurları yok gök kubbenin sadece benlik bir seyir içimdeki sözcüklerin reçetesi.
Doz aşımıdır benim sevdam
Dilaltı yalnızlığıma iyi gelense, saatimi kurduğum
Sabahın soluğunu yarım yamalak duyduğum
Öyle ya: geceleri yaşarım ben
Aşabildiğim bentler
Bazen şaşkınlıkla yine yeniden kendime rastlarım
Bir içimlik addedilir benim şiirlerim
Ah, kör olsun ki gözlerim:
Onlar benden birer parça
Anaç yüreğimde saklı şadırvan
İçine saklandığım kozam
Bilsin de tüm dünya bilmeli de:
Şiirlerdir benim hayattaki son kozum
Elemine ettiğim dünüm
Göğün şapkası çıkardığım
İçinde saklıdır benim tanrısal dokunuşlarım
Gel gör ki; aciz bir kulum ben
Anbean Rabbine yürüyen
Ölümdür dilemması ömrün
Bir de sözcüklerim şerit değiştiren
Ana yolda yürürüm:
Bastonum sevgi…
Zaman zaman saparım tali yollara
Aymazlığı yalnızlığın
Tabanları yanar kalemimin
Dile kolay asla kendime rast gelmediğim
Her köşe başı
Her yokuşun da olsa keşke çıkışı
Çıkmaz sokaklarda saklıdır benim bir araya gelmeyen
O iki yakam
Belki de bu yüzdendir İstanbul benim ruh ikizim.
Bir yakadan sekerim diğerine
Oysaki düştüğüm devasa bir çukur
Kanat açarım yine diktiğim şiirlerle
Yaka paça koyarlar beni kodese
Ne de olsa kendi ellerimle öldürdüğüm yazgım
Yanık koksa ne ki yazdıklarımın ucu?
Neye yarar ki yazdıklarım?
Gel gör ki bilemezler Mevla’ma koştuğumu
Bir şiirden fazlasıdır yangından kurtardığım
Elbet dik başlı kalemim
Nameler sökün eder
Hüznüme sirayet eden dokusu sessizliğin
Bilemezler de kulağıma gelen seslerin rücu ettiği
Ruhumu…
Üçgendir bazen ruhum
Bazen eş kenarlı üçgen
Bazen yamuk yaparlar
Bense kaskatı kesildiğim kadar
Uzatırım sahip olduğum tek doğruyu:
İmla hatası değilim ben
İmar affında yasaklanmış bir bina hiç değil
İhbar ettiğimdir
İçimde saklı cennet
Sivri değildir dilim
Sevecen olmayı bir ömür sevdiğim
Gel gör ki üstüme çullanır gölgeler
Marifet bildikleridir
İki yakamdan çekiştirdikleri.
Minvalim hep aynı
Mealimse zaman zaman farklı
Üç yasam vardır benim bir o kadar çoğul yasım
Yaşım ne ki yaşaran gözlerimin yanında?
Seyrüseferidir bilinmezin
Saklandığım kadar da aklandığım
Elbet teselli bulduğum Rabbin tecellisi.
Kanıksadığım: sevgi ve inanç boylamı
Büyüyen gözlerim nasıl ki umuda baş koyan
Benden bilirler de başlarına geleni
Oysaki bir sıfatım dahi yoktur benim
Sır olan neyse ifa etmedim mi şiirlerimde?
Zanlardır uçuşan
Bense kuş gibi çırpınan
Masum kaldığım kadar mazlum olsam da
Asla dokunmasalar ya yarama
Yasadıkları ne çok kinaye
Yaşadığımsa alnımın akıyla
Baş koyduğum adeta bir manzume
Münazara ettiğimdir ulu Rabbim
Sessizliği ile koruyan kollayan beni
Tek damla yaşım dahi heba olmadı hem
Baş koyduğum yolda saklıdır hüviyetim
Allah rızası için yaşayıp yazdığım nasıl ki belli
Asla da beylik değildir varlığım
Benden bana uzanan bir yol nasıl ki kaygan
Lakin ayakta kalmayı da bildim bileli
Şerh düşülesi bir şiirden öte
Sözcüklerimde saklıdır asaletim
Sessizliğime mazeretimse şiirlerimi sunduğum
Şu vaveyla ki kayıp gideceğim bir gün bir yıldız gibi
Kuyruğuma takılı kalemimi de gömsünler benimle
Sancılandığım dünyadan çok öte içimde ne ise saklı
Sarmalında sevginin bir ömür böyle mutlu olmamıştım
Tanıştığım o ilk gün kalemimle
Kalender meşrebiyim sözcüklerin
Bazen kalem-kakan mizacım
Kaybolduğum eksen ne ki kardığım sevgiyi
Mademki koruyup kollayan Yaratan
O halde yola devam
Nakaratım ise engin ruhum
Nazenin yüreğimde saklı tuttuğum o derinlik gibi
Gözlediğim ve özlediğim
Tutuşan bir ateş ki
Beni taşıyan en ulvi
Makama sevginin meali
Nasıl ki Rabbimde gizli
Ve şiirlerimdir izini sürdüğüm sonsuzluğun hicreti
5.0
100% (28)