Gülerim, ağlanacak halime,.
Haram yiyen, halel getirdi helalime.
Boş ne kadar da anlatsan, el aleme.
Çare sunan yok, dert açan yok.

İyiysen iyi, kötüysen unutulur.
İlk hatasında, küçük balıklar yutulur.
Gün gelir elbet büyük balık kusturulur.
Çare sunan yok, dert açan yok.

Taktirde cimri, cezada cömerttir.
Çiğ süt emmiş, nasıl olsa namerttir.
Yıkıldı dağlar üstüme, bu nasıl zimmettir?
Çare sunan yok, dert açan yok.

Olur, olur da bu kadar mı olur?
Seni, ilk senden olan vurur.
Arkandayım diyen gün gelir karşında durur.
Çare sunan yok, dert açan yok.

Varsa yine sana, kendinden var.
Aşılır elbet çevrene örülen dört duvar.
Çalış ve sabret, elbet sonunda selamet var.
Çare sunan yok, dert açan yok.

Gençali der ki; laf dediğin kısa tutulur.
Lafın fazlası da aptala söylenir, çene yorulur.
Sanki, son bir tekrar daha cuk oturur.
Çare sunan yok ama dert açan çok olur.