//
.
.
.

tıka
basa
açtım aç..
sen ne bilirsin,
nereden bileceksin ki
kırışmış, yapışmış bir kalbe
tokluğun o gurultusuz anlamını,
yokluğunun bastırılamayan kavramını
salkım saçak heceyken, kadifemsi geceyken
doğabilecek lanet olası bir şafağa, sabaha daha
boşluğunun o kasvetli, heybetli karamsarlığını anlatmayı...



o kadar çokken o kadar yoktun ki.. nasıl desem hani abdesti alınamamış, kıblesine durulamamış bir dua, suyuna, duruluğuna varılamamış çıkrıksız bir kuyu, kınası, çırası yakılamamış kaftansız bir gece, halini bırak hatırı dahi sayılamamış bir telve kuytusu hatta ve hatta kapısı çalınamamış mendilsiz, akidesiz, sessiz mi sessiz bir bayram sabahı gibiyim.. e hadi ne duruyorsun daha neyi bekliyorsun etme kusur saygıda öp o vakit öp ellerimden payıma düşen yalnızlığı...


.
.
.
//


ilhanaşıcımartikibinyirmiiki