30
Yorum
74
Beğeni
5,0
Puan
942
Okunma

Oysa ilkbahar yağmurları yağacaktı ikimiz için
Islanacaktık beraber
Islanacaktı yüreklerimiz
Ümidi tükenmiş bir sevgili
Melâlin kucağında zehirlenmiş bir suda
Aşk bekler mi kapıda
Kaç yıl bekler aşık mâşuku
Sevda ürkektir demiştim
Tellere konan kuşlar gibi
Sen gittin tahtından süzülüp
Belki de bıraktığına üzülüp
Yaşlı gözlerimi karanlıklara emanet edip
O kadar yorgunum
O kadar bitkin
Ve bir o kadar aç
Yüreğim gibi bir limana muhtaç
İz bırakmadan
Süzüldün duman gibi gözlerimin arasından
Bu şehrin neyi eksik ki seni olmasın demiştim
Biçildim ekin ekin
Akmıyor şadırvanların suyu
Sana mahpusmuş dudaklarım
Duvara asılı bir dağ resminin içinde gibi
Zemheride soluyor yüzümüz
Kayıp bir resimdeyiz
Söyleyecek o kadar söz var ki
Tutulmaz sel olur söylesem
Yıkılır ırmağındaki set
Belki de öleceğim
Bir dağın bir kuyuya tohum ektiği yerde
Sisli bir yalnızlığın gölgesinde
Anladım ki
İnsanoğlu en çok kendini öldüreni
En çok kendini gömeni seviyormuş
Kış diyorum yaz diyorlar
Deli deli gez diyorlar
Ben derdimi kime desem
Bu dert sana az diyorlar
Derdin deme dertsiz kula
Kağıt kalem yaz diyorlar
5.0
100% (33)