Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
niyazi yılmaz
niyazi yılmaz

ANADOLUNUN HİKAYESİ -l-

Yorum

ANADOLUNUN HİKAYESİ -l-

3

Yorum

16

Beğeni

0,0

Puan

1175

Okunma

ANADOLUNUN HİKAYESİ -l-

ANADOLUNUN HİKAYESİ -l-

bir hikaye bu anlatacağımız,
dağın taşın, derenin, ırmağın,
dalın çiçeğin, börtü böceğin
ve de insanın,
yani bizim hikayemiz kısaca.

kopup bir ateş yumağından,
döne döne soğuyup,
sert rüzgarlar ve yağmurlarla yıkanan,
yıkandıkça parlayan,
zümrüt yeşili hayata bulanan
bir toprak parçasının,
Anadolu’nun hikayesi
aslında anlatılacak her şey bize dair.

daha biz biz olmadan,
suyun düşmeden buharlaştığı zamanlarda
kara parçası, bağırdı böğürdü,
büklüm büklüm büküldü güneyinden kuzeyinden
ateşler püskürdü tam göğsünün üzerinden.
ejderhaydı sanki vurulmuş can evinden
aslında doğum sancısıydı bilemezdi evvelinden.
işte doğdu böylece Karadeniz dağları,
Toroslar
ağrı, Süphan, Tendürek, Hasan dağı
ve dahi niceleri yükseliverdi Anadolu’nun her yerinden.

su durur oldu dünya üzerinde,
doldu çukurlar yetmedi,
taştı denizler okyanuslar,
yükseldi yükseldi yükseldi.
önce yazılar, sonra tepeler
ve dahi dağlar bile kaldı içinde.
kayboldu kükürt kokusu,
yıkandı, durulandı dünyanın her yanı,
silindi üzerinden yanık karaları.

dinmedi toprak ananın sancısı,
tüm çekirdeği kaldı ateş kaynağı
püskürdü içinden taş, demir ve her türlü cevher
gökyüzünü kapladı toz bulutları
gelmedi, ısıtmadı güneşin altın ışıkları.
dondu dünya, döndü buzdan bir çöle
bu topraklar ki kaldı bu buzdan çölün hemen güneyinde.
kıpırdadı kıyıları canlandı börtü böcek
göğerdi üzeri döndü yeşile
yeşil çiçeğe, çiçek berekete.
üzerinde el ayak yürüdü,
belki de ilk adem oğlu bu topraklarda türedi?

çekildikçe tozlar ısındı toprak ananın göğsü
fışkırdı bereket her yerinden,
kopup geldi bir çok canlı güneyden, kuzeyden.
ve ademoğlu takıldı peşine tüm bu hayatın
kazdıkça Anadolu’nun göğsünü,
tarih fışkırıyor dört bir yanı.
Hava anan dünkü çocuk sayılır demişti ya şair
haklıymış, adem yedi bin yıllık, göbekli tepe on yedi bin,
gel de anlat şimdi bunu, satırlar sayılı.

bin yıllar bin yılları kovaladı,
çoğaldı adem oğlu kurdu devleti.
başladı talan,
at nalları, kargı kılıç bıçak sesleri
indi indi kalktı kızıl güller açarak.
kapandı Anadolu’nun altın çağları.
ağıtlara, türkülere takılı kaldı mazlumların çığlıkları.
her gelen haklıydı feth etmekte bu toprakları,
sebep çoktu ya da mazeret
çok şey anlatıldı yalan ve yanlış
bir tek gerçek vardı o da ganimet.
ah be Anadolu’m bilmez misin?
güzellik haset doğurur,
zenginlik düşman!
şüphesiz biliyordu seni zümrüt gibi
dünyanın gerdanına takan.
(DEVAM EDECEK)

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Anadolunun hikayesi -l- Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Anadolunun hikayesi -l- şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ANADOLUNUN HİKAYESİ -l- şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Şerefoktay
Şerefoktay, @serefoktay
22.2.2022 01:04:19
Harika
Midayet Kara
Midayet Kara, @midayetkara
19.2.2022 09:35:26
Değerli şairim sayfanızda her zamanki gibi güzel anlamlı bir eserinizi beğeniyle okudum nice böyle güzel eserler görmek dileğiyle kalemin daim ilhamın bol olsun selamlarımla kalın sağlıcakla
Nasıf acar
Nasıf acar, @nasifacar
19.2.2022 02:23:11
bir hikaye bu anlatacağımız,
dağın taşın, derenin, ırmağın,
dalın çiçeğin, börtü böceğin
ve de insanın,
yani bizim hikayemiz kısaca.

kopup bir ateş yumağından,
döne döne soğuyup,
sert rüzgarlar ve yağmurlarla yıkanan,
yıkandıkça parlayan,
zümrüt yeşili hayata bulanan
bir toprak parçasının,
Anadolu’nun hikayesi
aslında anlatılacak her şey bize dair.
Tebrik ederim
Yüreğine kalemine emeğine sağlık
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL