4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
395
Okunma
burası efkaristan efkaristan
gece siyah bir tül gibi sarmış koca kenti
ve aldırmış inceden inceye bir yağmur
siyah tülün gözeneklerinden süzülürcesine
kanatları ıslanıyor umutlarımın kanatları
yalnızlığına gömülüyorum koca kentin
yalnızlığına
üşüyor muyum ürperiyor muyum ne
allahı’m allah’ım burada içilir kahrına
ölümüne içilir işte öyle ölesiye içiyor
içiyorum anlıyor musun
yağmur ağlamaya doymuş göz gibi diniyor
siyah bulutlar aralanıyor
gözlerin gökte yıldız zeytin zeytin
saçların samanyolu telin telin
dolunay hale evinde duvaklı gelin
gece davetkar gönül sitemkar
gel de içme anlıyor musun
ne o yeter mi canıma mı yazık
aldırma gülüm aldırma sen
nasıl olsa kimseye kimselere
uzak değil kabristan dedik ya burası efkaristan
efkaristan anlıyor musun
Eylül 1991 / Elazığ
Not:
Sevginin Hasreti
kitabımdan
oku uyu
’ turnalar girsin rüyana’
- alıntı-
5.0
100% (6)