Gurbette heba ettim, en güzel yıllarımı,
Çığ devrilip üstüme, kapatsa yollarımı,
Fırtınalar koparsa, en kavi dallarımı;
Bilsem ki zemheride, donarak öleceğim,
Karda çığır açarak, yanına geleceğim.

Umudunu yitirme, moralini iyi tut,
Kâbusları, gamları, söküp bir kenara at,
Tozpembe rüyalara, dalmak için erken yat!
Belki şafak sökmeden, şehrinde olacağım,
Köprülerden geçerek, yanına geleceğim.

Kışın son treninden, beklenenler inmeden,
Üşüyen balıkçılar, evlerine dönmeden,
Işıyan iki mum koy, eriyip de sönmeden;
Şansızlığın zırhını, bu sefer deleceğim,
Anka gibi uçarak, yanına geleceğim.

Çatlattım kabuğumu, aştım hasret bendimi,
Vuslatın kervanına, iliştirdim kendimi,
Kirpiklerin kapalı, ela gözler kandı mı?
Mahmur uykularını, belki de böleceğim,
Yüreğine göçerek, yanına geleceğim.

Kardelenler boynunu, uzatmış bakıyorken,
Mevsimler ilkbahara, su gibi akıyorken,
Zehir-zakkum ayrılık, günbegün yakıyorken;
Hayal kırıklarını, ebedi sileceğim,
Seni menzil seçerek, yanına geleceğim.

Kollarını boynuma, dolayıp sıkı sarıl,
Ellerimi bırakma, ne de yanımdan ayrıl,
Tadını çıkaralım, coşalım gürül gürül!
Gözlerinin içine, aşk ile güleceğim,
Mutluluklar saçarak, yanına geleceğim,
Söz verdim yemin olsun, gönlünü alacağım.

24.01.2022
Muhittin Alaca