2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
981
Okunma

"Biz ölümsüzlüğü tattık
Ölüm bize ne yapsın"
Ağaç bar verdi başını eğdi
Sarıkamış suları karla boyandı
Sarıkamışta tekbir Allahu Ekber
Yamacına serpildi tek bir yürekler
Devranın derdi, dünyanın rindi, zahidi
Kutlu ordunun kutsuz neferi
"Düşmana sonuna kadar karşı koyunuz"
Urusdu uğursuz, emrini verdi
Kartal yuvasına kuzgunlar konmaz
Arslan yatağında çakallar yatmaz
Zemherinin koynunda ateş beslenmez
Korkak bin defa ölür, yiğit bir defa
Felek şehadet pınarında çember çevirmez
Sarıkamış yamacından kardelenler toplanmaz
Allahu Ekber dağları heybetini onlardan alır
Onları ölü mü sandın ?
Şehitler ölmez !
"Sarıkamış’a ilerle" emri
- Paşam aşamazsınız, karakış
her yer zemheri
- ölsek de aşacağız Kerem-Şevket kılavuz
Bu yol ile yolumuz doğru Allahu Ekber
Buzdan ateş zırh olmuş yırtık çarıklarına
Üç okka çamur yapışmış tabanlarına
Derman mecal kalmamış ayaklarında
Kehleler bezenmiş yaralarına
Kucaklaşıp sarılıp donmuş kalmışlar
Bir gece önce komlarda, mereklerde yatmışlar
Herle bile geçmemiş boğazlarından
Atların gemlerinde kalanları yemişler
Şu ocaktan yedi karanfil gitmiş
bir tanesi dönmemiş
Dönenlerin mezarını kadınlar kazmış
Nicesi helalliğini cephede almış
İyileşmez yaralarla geri dönenler olmuş
Kıyamet, gam, sökmeyen şafak
Toprağa sarındı kara belendi
Kara bulutlar buza saplandı
On binlerce fidan destanlar yazdı
Allahu Ekber dağları sivri dediler
Ne nefer kaldı ne de gözlerde fer Sarıkamış geçilmez mi dediler ?
Zafer göz yummadan koşana gider
Sarıkamış’ta Allahu Ekber
Tekbir dağlarında tek bir yürekler
"Bayrak inmesin ezan dinmesin
Biz ölümsüzlüğü tattık
Ölüm bize ne yapsın"
Deniz Güneş
Bar tomurcuk
Urusdu ürüdü (ürümek)
Kehle bit
Kom ahır
Merek saman
Herle un çorbası
5.0
100% (2)