Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Yinsani
Yinsani
VİP ÜYE

Bir garip yaşamak bugün günlerden

Yorum

Bir garip yaşamak bugün günlerden

( 1 kişi )

2

Yorum

13

Beğeni

5,0

Puan

750

Okunma

Bir garip yaşamak bugün günlerden


Bir garip yaşamak bugün günlerden
Apartman civcivi gibi beklerim seni
Sevgili ilhamım gel yemle beni
Üüürrüürüüürürüüüüüü
Rüzgar mı esiyor yağmur mu yağıyor dışarıda
Benim kümesim apartmanım korur beni
İlham gönder kılavyeme gel yemle beni
Horoz gibi ötem tavuk gibi gıdaklayam
Gıt gıt gıdak gıt gıt gıdak..
Sansarlar baksın pencereden kıprış kıprış kirpikleri
Tilkiler esnesin beklesin apartman kapısının önünde
Uçan arabam var benim uçan halı gibi hem
Uçarım giderim yakalayamaz beni
Ya aslanlar kurtlar tilkiler ayılar da kanat takarsa
Eyvah eyvah Sakarya Nil Tuna fabrikalar zehrini
Bir at başı gibi Asyadan Akdenize uzanan bu apartmana akıtmışlar
Temizlerim tabii...
Çatı akarsa salma salarız toplarız mangır
Çağırırız ustasını yaptırırız, iş güvenliğine dikkat ederiz tabii
Bir garip gecedir bugün günlerden

Not: Yalan olmasın, uçan arabam yok. Sizin va mı?

Aslında olan biten şudur ki; çocukluk arkadaşları bu çağdan önce birbirilerini mezara gömüyorlardı veya yakıyorlardı işte, defnediyordular özetle, dinistlerin görevi zaten pamuk tıkamak... Siz pamuk tıkattırmayın yaktırın kendinizi.. Bu çağın en büyük sorunu çocukluk arkadaşlarının birbirlerinin ölümünden bile git gide haber alamadıkları gerçeği.

Bu çağ bunalım, bu çağ bulanık ve yalnızlık...

Hani derler ya, biz 40 kişiyiz kırkımız da birbirimizi biliriz derler ya eskiler, artık bu söz geçersiz apartmanlarda. Haberlerde kimi denk gelirsiniz; apartmandan gelen pis konu nedeniyle itfaiye veya polisi arayan ağartman sakinleri, polislerin çilingir marifetiyle açtıkları daire kapısından sonra, komşularının ölüsünü görmesi ve öleli de 10 günü geçmesidir ki pis kokunun nedeni, gerçekler bunlar efendim.

Bizler son kuşaklarıyız, toprak kokuşlu ellerin, nasırlı ellerin son sevdiği başlardır başlarımız, son saçlardır okşadıkları saçlarımız. Kaldıysa da daha kalmıştır elbet kıyıda köşede, onlar azınlık artık..

Zaten vatan toprakları satılmaya başladı şirketlere, kendi toprağında, köyünde köleleştirilecek insanlar, demedi deme ...

Şu 68 kuşağı kadar dışa bağımlı abd çin rus arap kırması kuşak görmedim ben.. Siz gördünüz mü.. ? Kızmayın hemen bizler de internet kırmasıyız sonuçta... Belki de yedi kıta kırması.. Uleyn Avusturalya nire, bir haber çıkır, benim zihnim karışır, cebim fakirleşir, ta nerde bir virüs peydah olur, ben ölürüm yav.. Bunların hepsi yeni dönemin ayak sesleri.. İnsanları köleleştirmek için bahane lazım biraz da... Siyasetçilerimiz, devletimiz eski kuşak devlet, eski kuşak şikayetçi... Basmir kafaları doğruya doğru de.. Biraz da kızdıram mı sizi... Yok kızmayın, bu çağ bizi aştı gider..

Atatürk’ü yeniden diriltmemiz artık mecburiyet... Tek çimentosu odur bu coğrafyanın... İstediğin kadar inkar et, değiştiremezsin gerçeği.

Haber Manşet: Türkiye’de en zengin yüzde 10, tüm gelirin yüzde 54 ünü alayor...

Hadi bu haberin analizini yapın bana...

Khkları çıkaranlar, Eytlileri süründürünler, toprak satanlar, özelleştirme adıyla Cumhuriyetin tüm kazanımları satanlar bu zenginler ve zenginlere yalaklık yapan siyasetçilerimiz.. Maalesef gerçek bu..

Hani yukarıda demiştim ya, rus abd çin arap kırmaları deyü... Fikirleri devşirilmiş, bizim mi? Biz de bu devşirilenler tarafından devşirilmeye çalışıldık, uçundan yırttık, pek de uçundan sayılmaz aslında dik vaziyette toprağa gömülmüşüz de kafamız dışarıda kalmış, salmışlar akrepleri, fareleri, tilki, kunduz, kuduz kurtları, sokak köpeklerini...Parçalıyorlar kafamızı... Vaziyet böyle...

Habercilik de şekil değiştirdi, kimi fenomen denilen arkadaşlar röportaj yapıyor... Eski kuşak bir dayı, hık mık iktidar savunuyor... Tam bir kara cahil... Bir ara telefonu çıkart cebinden gibi bir şey diyor yeni nesillere, en korktuğumu görüyorum ekranda, yeni nesil sinirleniyor, dayının ağzına telefonu sokmaya çalışıyor, çevredekiler röportajı yapan hemen müdahale ediyor amma.

Hadi bu olayın analizini yapın bana... Hazreti analiz severiz ne de olsa...

Gençleri bunaldı, orta kuşaklar çıldırma makamına ayak basmaya başladı.. Hep neyin yüzünden? Siz verin cevabını..

Hani ben sizlere hep kuşaklardan bahsederim ya, Y derim kendime, Z’ler, Bb’ler, Sessiz kuşaklar vb son kuşağın ismine ne kadar Alfa kuşağı deseler de yani şu son yıllarda doğanlara.. Aslında onlar Alfa mı düşünmek icap ediyor, onlar Düğme Kuşağı bence. Evet evet, hani çağları ayırıyor ya tarih bilimi, Taş devri deyor, Yontma Taş Devri deyor ya, Orta Çağ, Yeni- Yakın Çağ vb vs, Ha işte öyle, bu kuşaklar Düğme Kuşağı efendim, İnsanların kullandıkları alet ve edavatlar belirliyor çağları, lakin ben hiç duymadım motor çağı diye bir çağ, siz duydunuz mu? Ha işte, bizler bir kaç kuşak Düğme Kuşağıyız efendim, radyo düğmesi çevirenleri de alalım aramıza, basıyoruz düğmeye ışık yanayoru, hatta; ...

Olmuyor ama, aslında son iki kuşak Kablosuz Bağlantı Kuşağı olmalı.. Bazı musluklar var ya, musluk başı bile yoğ yav, elinizi yakınlaştırınca su akayor yav.. Nereye kada gidecek bu kolaylıklar.. Kolaylıklar Kuşağı mı desek yoksa bir kaç kuşağı bir araya getirip...

Bu yıldan iki 3 yıl önce 3 g yazıcılardan bahsetmiştim, hiç kullanan var mı efendim bu yazıyı okuyanlar arasında. Üç boyutlu üretim yapan yazıcılar. Yine bu aralar şu kablosuz süpürgeler moda olmuş efendim, daha doğrusu son 5-6 yıldır, artık yeni nesiller evi silip süpürmeye de üşeneyor, makine kendi başına yapıyor toz alma işini.. Sonra evin sakinleri düşünüyor süpürgenin içinden çıkan kirleri tozları görünce, ya hu biz bu kadar kirli bir evde mi yaşıyorduk deyü..

Konu konuyu açtı şiirimsiye devam edelim...

Bir garip gecedir bugün günlerden
Gece gün müdür, gün gece midir
Kafam karıştı..
Turuncu kar yağsın istiyorum ben artık
Olmadı yeşil kar..
Kırmızı kar olmasın
Kar yağsın ama soğuk olmasın isterim
Kan rengini seveydim sağlık okurdum veteriner olurdum ben
Yeşil kar yağsın, kara kan yağmasın efendim
Apartman çatılarına artık uçan araba garajları yapılsın hem
Madem uçan araba geleyor ne diye yollara masraf edeyok
Abanalım uçan teknolojilere
Bırakalım gari, tekerlekli teknolojileri olma mı.
Çağlara geri dönem
Kılıç Ok Çağı, Tekerlek Çağı, Barut Çağı, Kağıt Çağı, Motor Çağı ve Kablosuz Çağ.

Efendim bizler Çizgi Film Kuşağıyız kafanız karışmasın emi..
Bir fare miyav der, bir kedi kükrer
Gölgelerin Gücü adına der Keloğlanla kovalarız gargaları...
Ya tutarsa göl maya işte...
Ölme eşşem ölme...
Tusubasa vurdu mu topa doksandan yani..

Y...’den.


Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Bir garip yaşamak bugün günlerden Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bir garip yaşamak bugün günlerden şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir garip yaşamak bugün günlerden şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet Coşkun 1
Ahmet Coşkun 1, @ahmetcoskun1
8.12.2021 09:17:46
5 puan verdi
'Bu çağ bunalım, bu çağ bulanık ve yalnızlık... '

masalsı acılarımız

Geçen bir kuruyemişçi dükkanına girdim.-elimde iki küçük kağıt para iki üç kişi var sıradayım- bir amca da bekliyor- 74-75 yaşlarında- raflara göz gezdiriyor- sonra bana döndü...
- vay maşallah her şey var
ben de espri babında güldüm dedim ki - her şey var amca para yok- bir hiddetle bana yöneldi - elimdeki paraya dokunarak...
- aha para var ya para
ekledi raflara bakarak
- yarın kılıçdaroğlu gelecek bu raflarda bir şey kalmayacak

gülsem mi ağlasam mı bilemedim

bilincimizin nasıl sömürüldüğü esir alındığıydı
nasıl uyutulduğumuz başka nasıl gelir dile bilmem

saygılar...

neneh.
neneh., @neneh-
8.12.2021 06:08:52
Muhteşem!..Uzun soluklu bir şiir yine.İçinde kaybolmadan günü yaşayanlara ne mutlu kazasız belasız.Kırk küp, kırkının da kulpu kırık küp.Şehirlere şehirleşmek için gelmedik mi zaten?..Çekirdek aileyle çekirdek çitlemeye..Karın rengi bu aralar çöl fırtınalarıyla değişiyor Ustad..Sağlıcakla..Saygıyla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL