9
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1424
Okunma
Oğul; acım dinmiyor, diye söylenen ana
Ağlayayım yerine, çivileyim gözyaşım
Güneşi kucaklayıp, getireyim söz sana
Gülüşlerin serine, Ay hilali yay kaşın.
Tarihe damga vuran alev alan yaşların
Ozanın mürekkebi bestesinde heceler
Göğün tahtı köşkünden, ağıtlardan taşların
Dolu olup yağsaydı, anlamsızdı cüceler.
Varsın kimse bilmesin, yürekteki ateşi
Ağlasın kızıl toprak, küllerine sarılsın
Gül ağacı gülleri, buhurdandır nefesi
Açılsın yeşil yaprak, dallarında yarılsın.
Bedenimi sereyim, acıların üstüne
Hiçbir ana küsmesin, evladı arkasından
Ozanlardan sorayım, zulümlerin kastı ne
Kara bulut gezmesin, göklerin yakasından.
Anaların anası, taçsız yıldız doğuran
Uykusuz sofraların, ak sütünle baldan tat
Kaderi alınyazın, sessiz sazsız çağıran
Dörtnala vahaların, ufuklarda batan at.
Tesellisi olmayan bu yara paslı hançer
Başında fırtınalar dinerken karlayacak
Yıldızlara gebedir, sancısıyla aslı er
Göbeğini keserken, güneşle parlayacak.
DOST ŞAİRLERDEN;
Her sözü keremlidir, döküldü yaşı birden
Dinledim hali lisan, bana nasihat gördüm.
Tozu dumana katan, bu yolcu da nerden?
Yıldızları göklerden, aldım da ona verdim. AHMET KARA
sızısı yüreğinde sabahın seherinde
umutları uğruna gezer cümle cihanı
adı ilk sıradadır insanlık defterinde
anadır o sevgidir yaşadığı her anı. ORFEO
5.0
100% (21)