SEN YOKSUN DİYE
Ah... Nasılda sarardı ağaçlar
Döküldü gazel yaprak Kapaklandı bulutlar Gözlerde puslu nem. Bir on kasımda dokuzu beş geçe, Sen yoksun diye. Ozan nasıl yazacak İzi düşecek kederli hecelere Hançer saplı yüreğiyle titreyecek Derinlikteki gam. Bir on kasımda dokuzu beş geçe, Sen yoksun diye. Yarım kalacak gölgesi altında ki Boynu bükük direkler. Gökleri saran yıldızlı hilal! Al yaslı bayrağım. Bir on kasımda dokuzu beş geçe, Sen yoksun diye. Tabutun Türkiye’m... Kızıl sancağımdır örtüsü Çekilirken yarıya kanıyor damarlarım Ağır bando tınısı ağıt türküsü Gözyaşı sel ülkem. Bir on kasımda dokuzu beş geçe, Sen yoksun diye. Ay tutulmuş güneş parçalanmış! Matemi içmiş sarhoş yıldızlar Sırılsıklam gece sessizliği ertesi Sabahın hüzün alfabesi Okunurken yüzüm. Bir on kasımda dokuzu beş geçe, Sen yoksun diye. |
Çok çok güzel ve nicemize ses olmuşsunuz değerli Müslüm Bey.
Bir günlük gecikmemden dolayı özür dilerim.
Ve çok teşekkür ederim kendi adıma aslında Türk Milleti ve de dostlar adına.
Tüm saygımla selamlıyorum.
Var olunuz.
Takdir-e şayan.
Muhteşem ötesi