İyilik mi ettin, san ki gittinde
Gönülden ıraksın, gözden ıraksın
Sohbetlerin bile, tadı kalmadı
Muhabbetten ırak, sözden ıraksın

Yanlış yapan olsa, sözle haklardın
Geliyor mu diye, yolu yoklardın
Aşkını kendinden, bile saklardın
Gizemden ıraksın, gizden ıraksın

Sen mabedim oldun, ben de semazen
Tutmaz oldu artık, hasret şirazen
Göz göze gelirdin, benimle bazen
O hoş duygulardan, hazdan ıraksın

Boynun var gurbete, hep bükeceğin
Şeyla bakışlarla, yaş dökeceğin
Saatlerce bakıp, ah çekeceğin
Benli anılardan, izden ıraksın

Anlamadın beni, daha ne desek
Olmuyor be gülüm, tekrar denesek
Doğum günlerinde, bizler yok isek
Sevgiden ıraksın, bizden ıraksın

Adın çok hoş durur, güzel lehçede
O mavi kazağın, durur bohçada
Badem, erik, çiçek açmış, bahçede
Nevm-i baharlardan, yazdan ıraksın

Bülbül sesi gelir, dinle saharda
Koşup yuvarlanmak, var idi karda
Hazan mevsiminde, her sonbaharda
Düşen yapraklardan, güzden ıraksın

Ötüşün izlerdik, şu kuşlarında
Ben varmıyım şimdi, tüm düşlerinde
Çınar gölgesinde, su başlarında
Yatıp uyuduğun, dizden ıraksın

Yâr’dan koku getir, ey akşam yeli
Yokluğun yüzünden, del oldum, deli
Mızrabım döverken, inleyen teli
Aşık Lüzumsuz’dan, sazdan ıraksın

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ