24
Yorum
91
Beğeni
0,0
Puan
2496
Okunma

Şu sabahın sessiz sedasız
Yeni doğmuş hülyalı bakışlarında sen
Ayasofya’nın tam ortası müstesna
Tahtının alnında birkaç kuş uçar
Yüzlerinde gecenin yalnızlıkları
Yükü hafif, manası ağır
Ürperiyorum görkemine
Anıtmezarda savaş arabaları
Dudaklarında unuttuğun sevinçler
Surlarına yığılmış demirden cengaverler
Çeyiz sandığına dolar siyah ay ışığı
Dizlerimi o an keser fırtınada sürgünüm
Sol koluma bağlanmış seylâbe
‘‘Koş’’ diyorsun, ’’koş’’
Yedi tepeye, kuzeyi güneye bağlayan yolda ben
Kaybolmuş boğazın sularında
Rüya ile gerçek arasında gülümsüyorsun
Çocuklara bakıyorum sarılıp sarmalanmış
Çeşmelerden akan su ne ölüm ne de dirim
Annelerinin ismi anayurdu, annemin saf güzelliği
Bembeyaz martıların haykırıyor aynalara
Yaşamla ölüm arası mesafede çoğaldıkça, çoğalıyorsun
Susuzluğun ortasında canlanıyor Kanlıca
Yedi kolu, yedi kolundan farklı şiirleri
Ben ona bakıyorum o bana
Buralarda dua yapılması âdetten
Yüreğim çıplak çöl çiçeği, köklerinse incecik
Yüreğim Rabbimin huzurunda
Karşıda Sultanahmet’in kendisi ikrar kıldı
Şu acı kahvenin kokusu buhur esmerliği
Zakkum çiçeklerinin tenindeki bu lav
Sırtında acıyı kesen hilâl biçimli hançer
Ey benim yaşama aşkım atlar
Fatih’in gözleri neden kilit vurmuş gök kubbeye
Kalpte tecelli maviden daha çok kırmızıya akmakta
Hiç kimseler bilmez daracık yollarını
Heybeli’de uyuyan ilahilerini
En güzel hâlinle her halimi görmüyor musun?
Söyle muammalı dilinle müstesna türkünü
Kadife minberde erguvan renkli şal
Muhafızların bakışları altında korkmadan
O’na seninle seslenmek ne güzel Çamlıca’dan....
Ümmühan YILDIZ