Yüzbin kilometre uzunluğundaki damarlarıma kan pompalayan kalbimle,
bütün anlamları sende birleştirip
sonra seni,
duygularımı bana hissettiren yüz milyar nörona enjekte etmem,
Bizans’ı yıkmaktan daha zordur.


Cerrah ellerinde akşama uyandığım bir ameliyat masasında,
beynimi kandıramayan bir narkoz etkisiyle
bilinçaltı ve gerçek yaşam arasında ölümü ürkütüyordu seni düşünmem.
Hastane duvarları ve hemşirelerin hayretle duran akılları şahit,
morfin uyuşturamıyordu ağrılarımı,
çünkü onlar beni,
ben ise seni görüyordum.


Bırak şehirler kendini sultan sansın
Ben seni anlatırsam,
İstanbul yedi tepesiyle gömülür boğazına,
Adana buz tutar,
Erzurum’a göç eder cehennem,
İzmir’in kordonu kırılır
Dağına küser ağrı,
Ankara üç talakla boşar başkentliğini.
Urfa şanına hayran kalır,
petrolü tükenir Batman’ın
Ben seni anlatırsam,
Diyarbekir surları bin savaş daha atlatır.
Bakma sen Osmanlı’nın uzun süren hükmüne,
Benim yüreğim Süleyman hükmünde,
Tahtın getirdim senden önce.
Var edenin adıyla,
şairin şiirine buyur.

Sen bana Kudüs ol ben sana Selahaddin,
unutma! Hüseyni, Kerbelam’dır gözlerin.


Hüseyin Sabruk(H.H)