4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
690
Okunma
Günün rengi karanlığa çalınca
Uzak elden yolcum geldi sarıldık
Görevliler gelip haber verince
Bir muhabbet masasına kurulduk..
Uzaktan görünce elin salladı
Efkarlandı, boynun büktü ağladı
Böyle buluşmalar yürek dağladı
Bir bulandık, sonrasında durulduk..
Bundan kırk beş sene önceye gittik
Sosyalist üzeni hep hayal ettik
Bir dehliz içinde aybolduk, yittik
Yol uzundu, zaman kısa yorulduk..
Küçücük bedende koca yürekler
Bir türlü tutmadı onca dilekler
Çakal sürüsünü sürdü namertler
Cumhur ile sanki biz de vurulduk..
Biz susunca gözlerimiz konuştu
Göz yaşımız bir birine karıştı
Can Hasan sevginin derdine düştü
Turna olduk gök yüzüne savrulduk..
Hasan Erkılıç
Ankara,
(*) Dışarıda havanın karardığı kaldığım odamdan bile belli oluyordu, elektriği yakıp odamda TV seyrederken görevli geldi, ziyaretçim olduğunu söyledi. Dış kapıya yöneldim, demir kapının arkasında, korona ya karşı tedbir amaçlı yüzünde maskesiyle ben yaşlarda birini gördüm, önce tanıyamadım karanlıkta,maskesini çıkarmasını söyledim, maskesini çıkardı. Yüzünü maskesiz haliyle görünce ziyaretime gelenin 45 yıllık dostum, Ankara Seyran Halk Evi’nden devrimci mücadele arkadaşım, yurt dışında üniversite de öğretim görevlisi Erol Samburkan olduğunu anladım. Hasretle bir birimize sarılmak için yürürken gözlerimiz doldu, göz pınarından akıp gelen yaşlara bir an engel olamadık. Bu duygu içerisinde yukarıdaki şiiri kaleme aldım.
5.0
100% (8)