1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
457
Okunma
02 Ağustos’ 2021 tarihinde yerleştiğim Seyranbağları Huzurevi C1 Blokunda yavaş yavaş Blokta kalan Huzurevi sakinlerini tanımaya başlamış, günlük yaşamda gerekli olan insani davranışları bir birimize karşı sergiler olmuştuk.
C1 Bölümünde kaldığım 15 gün gibi kısa bir süre içerisinde Ankara/ Haymanalı Mustafa Sezer isimli bir huzurevi sakinini tanımıştım. Mustafa Sezer ile kısa sürede tanışmamdaki en önemli etken kendisinin köylümüz, bir kaç yıl Huzurevinde kalmış olan, huzurevinde yaşamını yitiren rahmetli Ziya Keçeci ile C1 Bölümünde birlikte kalıp, arkadaşlık bağı kurmuş olmaları idi.
Mustafa Sezer kekeme konuşan, aile ve yakın akraba çevresinden kimsenin pek ziyaretine gelmediği gariban, yoksul bir insandı. Bu durumuna rağmen Mustafa kendi halini sorgulamayan ve algılamayan bir yapıya sahipti. Akıldan biraz noksan, ne söylediğini pek bilmez, sözünün nereye gideceğini aklının ucundan bile geçirmezdi.
Mustafa Sezer’in kendi durumunu sorgulayıp, algılamayan bu durumu bana şu şiiri yazdırmıştı.
Bölüm arkadaşım Mustafa Sezer
Bazen melek, bazen kelek gibidir
Kendini bileli delice gezer
Her elde patlayan tüfek gibidir..
Mustafayı daha yeni tanıdım
Kafa sıyrık bir görüşte anladım
Sadık bey deyince sohbeti kurdum
Dibine dökülen külek gibidir..
Onca yıldır okul nedir bilmemiş
Kalem, kağıt defter yüzü görmemiş
Parmak hesabını anca bellemiş
Tandırda küllenmiş çörek gibidir..
Her gün öğlen bir araya geliriz
Derdimizi üç kişiye böleriz
Bazı hüzünlenir bazı güleriz
Toprağa değmeyen kürek gibidir..
Çayı çok seviyor sigara içer
Ben görmeyim diye sıvışır kaçar
Kafası uyana derdini açar
Boşlukta savrulan bilek gibidir..
Can Hasan’ım her gün yeni dost buldum
Kimiyle dertlendim, kimiyle güldüm
İnsanları tanıdıkça mut’loldum
Her birisi deli yürek gibidir..
Hasan Erkılıç
Ankara SHE,
14 Ağustos’ 2021
5.0
100% (6)