5
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
556
Okunma
[ italik Kaldığım Huzur evinde, odamda oturmuş kitap okurken görevli geldi, ziyaretçim olduğunu söyledi.
Dışarı çıktım, ana giriş kapısına doğru yöneldim, gelen ziyaretçi yıllardır gönül dostum, büyüğüm, köylüm, Hüseyin Gülseven’di.
Yaz tatili için gittiği köyümüzden Ankara’ya bir gün önce geldiğini, yakında Almanya’ya gideceğini, gitmeden önce beni görmek amacıyla ziyaretime geldiğini söyledi sağ olsun.
UZAK ELDEN BİR DOST GİRDİ GÖNLÜME
Uzak elden bir dost girdi gönlüme
Bizim el’den esen yel ile geldi
Sanki ömür kattı garip ömrüme
Baharda çağlayan sel ile geldi..
Göz göze gelince yaşardı gözü
Doyumsuz, bilirim sohbeti, sözü
Burnumda tütüyor baharı, yazı
Sivr’alan köyünden gül ile geldi..
Gönül dostu halimizden biliyor
Göz gözeyken o gül yüzü gülüyor
Bütün sevgisini eşit bölüyor
Dilde şeker, şerbet, bal ile geldi..
Gurbet ellerinde kavrulmuş, pişmiş
Dünyanın malıyla bağını kesmiş
Eşinin, dostunun derdine düşmüş
Edebi, erkanı, yol ile geldi..
Hasan, yol erine olurum köle
İnsan oğlu düşer hallerden, hale
Erenler yoluna dön de bak hele
Elinde asası, şal ile geldi..
Hasan Erkılıç
Ankara SHE
(Seşranbağları Huzurevi)
5.0
100% (9)