2
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
702
Okunma

Zamanın hüsran bakışları
Yitirdiği güveni
Kimse eski gibi değil ki!
Bakkal amca ölmüş duydun mu?
Satmış çocukları o dükkanı
Parası için sevmişler belli ki!
Ne çok yalan varmış
O pembe köşklerde
Sevimsiz yaşlı nineler
Çocukları hiç sevmezler
Suratları asık benciller
Tad yok sanki, bu sonbaharın
Başka gezegen mi denemeli
İlla aşka dair türküler söylenmeli
Gerçeği anlatan masallar gibi..
2021/kasım
...
’Herkes ektiğini biçiyor günü geldiğinde.
Kimse kaçamıyor kendi gerçekliğinden. Kırmak bir kalbi en derinden ve özür bile dilemeden günleri nasıl bitiriyor insan. Nasıl hatalarını anlamadan günahsız gibi yaşayabiliyor. Ve gerçekten kimse kimseyi anlamak için dinlemiyor. Bir yalan uydurmuş onu gerçek zannedip dünyadan gelip geçiyor. Neyi neden yaptığını sorgulamıyor bile. İncittiği ruha bir darbe daha atıyor. Bu son vuruşu. Ve bilmiyor kendi aczeyetinin yalanının içinde kaybolduğunu. Öfkesiyle büyüklenmesi onu mutlu kılıyor. Olmayan şeyleri zannediyor. İşte o zan... Ateş gibi. Yıkıyor parçalıyor etrafındakileri. Suçlu kim?
Onu dünyaya getiren mi? ( Belki de hiç evlenmemeliydi anası. Hiç çocuğuda olmazdı)
Çevresi mi?
Yetiştiği koşulları zihnin farklı algılaması mı?
Empati yetkisinde ki zafiyet mi?
Küçük gördüğü insanların kötü enerjisi mi?
Büyümeyen çocuklardık hepimiz, farklı kulvarlarda.. şimdi elimizde kalan kaybolan yıllar ve sıradanlıklar.."
5.0
100% (10)