9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1023
Okunma
Ne zaman resmini çizmeye kalksam
önce gözlerin
belirir
gölgeler arasında
mavi bir ürpertiyle sarsılırım
kaplar içimi asi bir rüzgar
ellerim dalgalara değer
sıcak denizlere ulaşırım.....
sonra tutunup kirpiklerinden
kıyılarına vururum
örselenmiş bedenim solgun
müjganla ağlaşır dururum
kaşlarında hilali bir akşam olur
Sınırları arasından bulup bir geçit
şafakla ak alnında yol alırım
kişisel tarihim parmak uçlarımda
izleri üzerinde sevdalanırım
bir başak tarlasına düşerim
sürer tatlı yorgunluğum
sarı saçlarında kaybolurum
zülüflerin yetişir imdada
telinden tutunup doğrulurum
kulaklarına aşkı fısıldayıp
henüz söylenmemiş sözlerle
bırakıp gövdemi uçuruma
yanaklarından kayıp
gamzelerine tutunurum
bir sıçrayışta dudaklarına uzanırım
susamışlığımı alır dudakların
içip kana kana
harap-bitab
uyuya kalırım...
ilk ışıkla uyanıp
o pürüzsüz teninde
canlanır tüm tabiat
pervasız ellerimle
kadifemsi sabahlara dokunurum
her milimetre karesi saadet
yüzünün topoğrafyasında ölürüm...