Aslında biz böyle değildik dostum
Ney neydi bilirdik bilirdik yani
Karanlıkla anılmazdı adımız
Edeple güneşi bulurduk yani / Black

Hadi be oradan nasılmışız biz:)
Zihinler kördüğüm ruhumuz siz biz
Ne ay güneş yıldız ne de kereviz
Vişneye kiraza dalardık yani :) Dünyevi

Kasedi kalemle saranlar bilir
Ekmeği sahana bananlar bilir
Bir dalı beraber yakanlar bilir
Yalancı bahara kanardık yani/ Black

Mahalle maçıyla çamur sahayla
Balık kurbağa ve kaplumbağayla
Köyde akranlarla koşup doğayla
Köpek besler kurtla ulurduk yani /Dünyevi.

Ekmeğin içine soğanı koyup
Akşam ezanına saati kurup
Kontörü bir değil on bine bölüp
Paranın dinine söverdik yani/ Black

Yabanın gücüyle dalıp samana
Alaca olurdu damdaki dana
Salıp inekleri ormandan yana
Yolları erkenden alırdık yani / Dünyevi

Baltalar ellerde ormana dalıp
Şirin’i Leyla’yı bacımız bilip
Kahvenin dibinde kaderi görüp
Sohbetin dibini görürdük yani/ Black

Bir gülüşü için komşu kızının
Utana sıkıla yola ansızın
Atıp kendimizi ateşe bazen
Yayla bayramında gülerdik yani / Dünyevi

*
Kahvemi döküldü alarm mı çaldı
Nere gitti dörtlük yolda mı kaldı
Coinler fırladı geriye saldı
Coin diye diye delirdik yani :)/ Dünyevi


Değerli Nesildaşım Black Sky’a teşekkürlerimle....



Not: Hece sayılarında yanlış yok, duraklarda da hata göremedim, ayak konusunda nesildaşım redifle yazdı ben kök kafiyeyle, tek kusurumuz bu olsun..

Nice deyişme, atışma ve muhabbetlere...

İkinci not: Bu tür muhabbetleri şiir ve yazı altlarında yapıyoruz, katılmak isteyenler buyursun gelsin ve elbette hem hece olsun hem yeikularda tekniğe dikkat edelim. :))

Hoş bir tebessüm ve bir seda bırakıp göçüp gideceğimiz zamana dek, eksik olmayın efendim.