2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
352
Okunma

Nedensiz ve niçinsiz sevdim seni
Şimdi bir ayrılığa kurban edemem
Zor’u denizde boğdum hiç acımadan
İmkansız’ı vurdum alnının çatısından
İlişmeyin keyfime ne olur
Hıçkırarak, karalar bağlayarak
Kimi zaman
Salya sümük ağlayarak
Seviyorum onu kendimce
Bırakın arada bir rüyama gelsin
Açılan üzerini örteyim usulca
Ayak parmaklarını öpeyim
Öylesine masum duran, çocuksu
Hep o kömür gözleriyle ısıtsın
Ezelden üşüyen hırpani yüreğimi
Derin derin içime çekeyim
Çiçek bahçelerine nispet kokusunu
Gönül bahçemde salınarak dolaşsın
Çıplak ayaklarıyla
Kendi ektiği Binbir gece çiçeklerini
Yine kendi elleriyle sulasın
Bakışlarım ardısıra sürünsün hayranlıkla
Affedeyim, her kim ve neyse
Beni bu güzel varlıktan ayıran
Değilmi ki şimdi gönlümün baş köşesinde
Duygularımla ördüğüm
Surların en yücesinde
Faydası yok artık dövünmenin
İyi günde kötü günde diyememişiz
Duvağını ellerimle açıp
Alnından öpememişim
Dörtbaşı mamur kahvaltılar hazırlayıp
Yatağına götürememişim
Aniden açıp banyonun kapısını
Çığlık attırmamışım hınzırca
Kafama yiyip şampuan şişesini
Kahkahalarla sıvışmamışım usulca
Ve bir vakit sonra,
Saman alevi kokan yalancı öfkeleri
Camdan üfleyip yollasak bulutlara
Ben kurulasam o narin bedenini
Kadifemsi yumuşacık havlularla
Öpücükler kondurarak o güzelim boynuna, omuzuna
Böylece ücretimi peşin tahsil etsem
Aman Allahım, o birden dönüp
Kömür gözleriyle yaksa gözlerimi
Hemen oracıkta elim ayağım dolaşsa
Benliğim bir Çağlayan misali
Ummana aksa
Ve ondan sonra olanlara
Sansür koysam müsaadenizle
Herşeyi de paylaşacak değilim sizinle
İlişmeyin dedim keyfime ne olur
Senli benli rüyalarımda
Yalnız bırakın bizi
Söyledim size
Zor’u denizde boğdum
İmkansızı vurdum alnının çatısından
Diyorum
Dört mevsim, gece gündüz
Ben onu kendimce
Çok ama çok seviyorum...
5.0
100% (3)