25
Yorum
48
Beğeni
5,0
Puan
1398
Okunma

Lipogram, bir ya da birkaç harf hiç kullanılmadan bir metin yazma tekniğidir. Bu tekniğin en ünlü eseri, George Perec’in Kayboluş adlı kitabıdır. Deneysel edebiyatın bir parçası olan lipogram tekniği bizim Âşık geleneğimizde hep var olan bir yöntemdir. Bu yönteme ‘dudakdeğmez’ veya ‘lebdeğmez’ denir.
Lebdeğmezde, dudak sesleri olan ‘b, f, m, p, v’ harflerini kullanmak yasaktır. Halk edebiyatımızda saz şairleri arasındaki atışmalarda (taşlamalarda, karşılaşmalarda) zaman zaman âşıkların söyleyecekleri dörtlüklerde dudak seslerini kullanması yasaklanmaktadır. Diğer bir ifade ile dudakların hiç değmediği bir mücadele söz konusudur.
Lebdeğmez karşılaşmalarda âşık konuyu bilmez. Konu karşılaşma başladığı anda verilir. Dörtlükler hem konuya uygun olacak hem kafiyeli olacak hem de dudağa değen harfler kullanılmayacaktır.
Bir âşık o an doğaçlama olarak bir kıta söyler. Karşısında en az kendi ayarında başka bir âşık da bu kıtaya hemen karşılık verir. Bu karşılığı ancak o anda duyunca öğrenilebilir ve sadece bir kez bunu dinleme şansı vardır. Yani ben duymadım, bir daha tekrar eder misiniz deme şansı yoktur. Önceden hazırlık yapma, kopya çekme, şiiri ezberleyip tekrar etme vb. olanağı bulunmamaktadır. Her iki âşık da duygularını o an şiire dökerler.
Lebdeğmez atışmalar esnasında bir de halk ozanlarının ağızlarında birer iğne olmak zorundadır. Dudak seslerini yani ‘b, f, m, p, v’ harfleri kullanırlarsa iğne hemen dudaklarına batacaktır.
Âşık olunmaz, âşık doğulur belki de. Dudaklara iğneler bata bata kâmil bir âşık olunabilir. Daha sonra ise o dudaklar uzun hava çalar ağlatır bizi, türkü söyler oynatır bizi...
Ozan sazı alır eline. Vurdukça sazın teline kendi ruh haline göre alır bizi diyar diyar, duygu duygu gezdirir. Bu tür şiirler doğaçlama olduğu için o an kayıt olmazsa çoğunlukla kaybolup gider.
Lebdeğmez şiirimde dudak ünsüzleri olan ‘b, f, m, p, v’ harfleri hiç kullanılmamıştır.
Şiirimi isterseniz türkü gibi mırıldanarak da okuyabilirsiniz:))
Yayla yollarında yürürken güzel
Sallanır eteğin, dağılır saçın
Ayağın altında ezdiğin gazel
Hışırdar kuşlara, söyler ki kaçın
Yaylanın düzünde şenlik kurulsun
Çağırın herkesi, halay durulsun
Cananı görünce hâli sorulsun
Kır çiçeklerini üstüne saçın
Ciğer köz oldu yâr, ne kadar hoşsun
Kuzular, oğlaklar seninle koşsun
Oluklar çağlasın, dereler coşsun
Süzüle süzüle yükselsin laçın
Yok olsun dağlarda karanlık sisler
Aşk türküsü çalsın, söyle tesisler
Sonlansın hicranlar, dursun yeisler
Yârin yüreğinden kilidi açın
Laçın: Beyaz renkli bir cins şahin.
Usta Kalemlerden yapılan muhteşem eşlikler için teşekkür ederim.
Ey güzel gel de yürekler dinsin
Güllerin kokusu haneye girsin
Sen gönül tahtında tek kraliçesin
Sultanın hanında duruyor tacın...............Mustafaoğlu İlyas
Karışırken koyun kuzu yaylada
Gönüller coşarak olur hülyada
Sütler sağalınca gözler ülyada
Güzel ellerinden ılık süt için.......................Murat Kahraman Murâdî
Göster yüzünü de nurlar saçılsın
Gönülde laleler, güller açılsın
Güzeller içinden canan seçilsin
Davranın güzeller hizaya geçin……………...NURİ BAŞ
Köyün yaylasında otlanır kuzu
Arada yoncaya atarsın tuzu
Süt sağar koyundan gidinin kızı
Kaynatır ocakta, çanakla için.......................Kardelen-1
5.0
100% (36)