sevgi her an muhtaçtır güvene
güven ise açtır özüyle bir sevene


ömrün tılsımı ise
has bir aşkın dayanağıdır inan
içinde kıpraşan
coşkun bir his olamazsa
vay ki vay haline

bir tılsım değildir ki bize bu hayat
işleri düştü de gelmediler mi
kimse aşık maşuk değildir ki
ne kaşına nede gözüne
gözleri cüzdanını delmedi mi

derisini yüzmüş evlat babasının
buda bir olaydı işte
altı üstü bir çıkar kavgası
elin kolun bir boş gel de gör
nasılda tez fark edilir
bir gözünün de kör olduğu
vicdanı yoktur
kula kul çıkara köle olanın
her türlüsü de var
kaynamayınca mutfakta tencere
etmez güzelliğin beş para
her bir şeyde koca bir boşluk
içlerde kapkara bir loşluk
ne sağı belli ne solu belidir
tutku ve sevgideki bağın
işi biterse yağdırır başına karı
öylesini elzem görmüştür çıkarı

tüm kapıları da ben kapattım az önce
kimseler gönlüme girmesinler diye
nefsimin ketumu oldum
sakın ola bir şey sormayasınız bana

dün deli gibi aşıktı
yarına Allah kerim
öbür günde kim öle kim kala
bakın Allah aşkına
düşmüş bir cüzdanın şişkinine
kömür karası gözleri
pırıl pırılda parlar yemyeşilinden
boynunda ki tasmasından belli
bir düş eniği olduğu
sonradan görmelik belirtir yolunu
çift kişilik yatak çıkarlarla dört kişiliktir
gün gelir tekmelerle
biri sağa biriyse sola devrilir
ömür ağacının nankör kolları
kimi ne vakit sımsıcak sarıp da sarmaladı ki
çıkarlar tepişirken kayar yorgan
cıs çıpıldak ortada kalıverir
cüzdanını yitiren

bunca yalancı zahmet niye
olmuyor ki toprağın altında hile

boşadım da gitti nefsimi
çok aciz bir kul olduğum görünmesin diye…


AZAP...(Kadri Atmaca) 07.10.2021