37
Yorum
61
Beğeni
5,0
Puan
1275
Okunma

kapkara bir hüzün
gelişte yığıldı gecemin kör matemine
o namerdin keskin kılıcı altında
sessiz bir acı yollandı yüreğimin paresine
öylesine sinsi bir karanlıktı ki
nankörün yüzünü dahi göremedim
oysa ki bir gül dalında bülbül gibi şakımayı
ben ne de çok istemiştim
her an hepten meçhule sayıldı
kan fışkıran tüm isyanlarım
ne hayal ne de gerçeğe sayıldı hüsran
kırılışta kala kaldı dizlerim
nankörlüğü alnıma yazarken bedbahtlığı
zalim her anda
göz ucuyla şöyle bir yokluyor ittiğini
açtı o melanet ağzını
sinsi mi sinsi bir gülüşle
kahpe hareketlerinin rezilliğini gizleyerek
saçıldım tüm uzuvlarımla karanlıklara
iyi niyetimden mütevellit
illaki de bir gün kurban edilecektim
firakın çöplüğünde
arttıkça artıyordu ıstıraplar
dokunmadan vuslata
bir yaprağını daha yakaladım
yalnızlığın takviminin
eskilerin üstü kurnazca küllenmişte
yenileri ise apaçık
giriveriyor mıh gibi kalbime
kıvranışlarım yok hükmünde tapusunda
kör bir göz oluveriyor saflığım
ulvi literatürde
tüm bunlar günah kispetinde
suskunluğunun hal ve gidişatı
gölgesine sığındığımsa şekilsiz bir tuhaflık
nasıl olup da su altından geçti
o denli saman
mevcudiyetinin kurnaz gizinde
yaşamak ne mümkün
kör ve topal bir durumda
mevcudiyeti kahır yüklü bir kervan
günahları sırtında
gece hala karanlık onun içinin içi gibi
hala daha da kanıyor yüreğim
taşarken sabrım
setini aşıyor isyankar bir sel gibi...
AZAP...(Kadri Atmaca) 06.10.2021
5.0
100% (48)