5
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
622
Okunma
Ey İblis’in hasedinde,
Kabil’in hırsında,
Karun’un tamahında yoğrulan günah
Var git ihtiras girdabında boğulan er kişi otağında eğlen
Bana da günah
Ey kan kokulu merhamet sancısında yıkanmış oyuncak bebek
Kurşun gölgesi sıcağında
ve bir çocuğun gözlerinde ıslanan gece
Şerefi keşfeden adamlar öldü
Kim farkında boğulduğunun
Allah’ım affet
Ey damar damar kıvrılan soğuk yüzlü ıstırap
Çatlak dudaklar, yırtık kundura, kar çiçekleri…
Ey kahreden sefalet
ve can evinden öldürülmüş insanlık
Seni okuyacak vicdan yokluğunun emzirdiği saatlere uyandık
Bizi affet
Ey günahlarından veballer sırtlandığım asude mefhumum
Aşınmamış düşlerin, yozlaşmamış kutsalların riyasız yazgısı
Ey içimdeki özgür ruhlu esaret
ve heveslerimin maddeye dönüşmemiş tutkusu
bizi affet
Ey söylenmemiş gönül kırıklarının
ve en adamlık aşkların sahibi sevgili,
Ben aynadaki kadar güzel değilim
Beni affet...
Her akşam arifesinde payımıza düşen yalnızlık
Kör aşığın düşlerini burkan yürek sanrısı
ve sen ötekileştirilmemiş dostluklarımızdan kalan muhabbet
bizi affet
Ey gömleği önden yırtılmadan kirletilmiş iffet
Bir düşün adamlığında yoğrulan berraklık
Bir siluetin ardına dökülen mahremiyet gizi
Bu ateş yakmadan ikimizi…
beni affet
Ey yama tutmayan gündelik ahlak
ve yalancı kehanet
günahlarını bana yazma
Ey aşkla tutunduğum inat
ve saatlerce susmuş utançlar
ve sen felaketten kurtarılmış baş eğrisi
beni affet
Ey dümeni karanlıklara çevrilmiş hırs,
Ağarmayan gün ve gelmeyen sabah
Kaç güneş karaladı kaç zamanı kirletti
Kaç sevdayı öldürdü bu feryat
Bir el ver ya da bir tutam sabah…
5.0
100% (6)