4
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1049
Okunma

ı.) i n t i h a r
bir sokak çocuğunun
çiğnediği jilete
not ettim şiirimi.
tükürürse cinayet
yutarsa intiharım.
ve ben bugün bu yüzden
babamdan üç yaş küçük
annemden ihtiyarım.
/
ıı.) n a f t a l i n
bilmezsin.
bir kirpik ucu bakış
bir büyük azmettiriş
bir tövbe beklentisi
çırılçıplak bir dünya
bir dünya çırılçıplak
bir dünya
kan kokuyor.
bilmezsin.
bir ney taksimi döner
nevi kendine mahsus
nevi kendinden menkul
nevi pek nevizade
bir alkol akşamüstü
çırılçıplak bir dünya
dünya çok çırılçıplak
dünya
isyan kokuyor.
bilmezsin.
kaç orospu bu gece
haybecisi bir üçlü
fazla saracak diye
zıvanadır bir puşta
bir yorgun akşamüstü
dünya ki çırılçıplak
çırılçıplak ki dünya
dünya
her an kokuyor.
bilmezsin.
sırf bu yüzden
işlediğim her günah
biraz elma kokuyor
biraz iman kokuyor
biraz duman kokuyor
biraz
pişman kokuyor.
/
ııı.) a y n a
rüyasında yıldız çalan
rüyasında yıldız satan
ve kör karanlıkta
rüyasında yıldız görmeyi
rüyasında yıldız olmayı
rüyasında rüya görmeyi
rüya görmeyi rüyasında görmeyi
ve yalnızca görmeyi umut ederek yatan
soğuk kaldırımlarda sırt ağrısı
soğuk karanlıklarda buz kesiği
buz kesiği kasıklarında
kısılmış sesleri
yorgun bir ıslık
ıslak
ve
mutlak bir vatan.
ah süsü verilmiş riya
ve görüldü mührü
bir sokak çocuğunun mektubunda.
incire
zeytine
hüseyn’e
ve aşka
andolsun ki
bu kez
görüldü hiç görülmediği kadar.
not düşülsün bir şairin kirli ajandasına.
hükümsüzdür şiir
şairinin rızasıyla.
/
ıv. ) p a r a n t e z
isteseydiniz,
kentin en alçak kaldırımları
kentin en yüksek kaldırımları
yüksek kaldırımlar
kerhane tatlıları
polis kulübeleri
civan mert varoş çocukları
varoşlar
ve çocuklar
teslim olurdu belki yağmura
yağmur bir kirpiğe
kirpik bir kadına
kadın
teslim olurdu
teslimiyetinin anasına avradına
ve siz
isteseydiniz
sözün fatiha koktuğunu
anlardınız..
isteseydiniz,
bir ikindi sonrası
hemen öncesi gecenin
az öncesi akşamın
ve en başında bir yaşamın
ve en sonunda bir yaşamın
yanık sesli bir müezzin
bir devlet memuru maaşıyla
bir emir
bir gerçek
bir sâlâ
bir dua
bir hayat okurken
bordrolu hayatının
şükür makamındaki konağında
bir kumru su içerken
kimsesiz bir yaşlının
sırılsıklam yanağında
isteseydiniz
gözün fatiha koktuğunu
anlardınız..
isteseydiniz,
sokağa bir sis inerdi belki
ve belki
saçaklara serçeler tünerdi
isteseydiniz,
sol eli tiner kokan
sokağın öz çocuğu
esmer bir delikanlı
bir cigara yakardı
isteseydiniz,
çiğneyip geçtiğiniz
o sarı yaprakları
öpüp yüksek bir yere
koyup seyrederdiniz
ve isteseydiniz
baharın bir tomurcuk
yazın serin bir rüzgâr
kışın kabir mermeri
güzün fatiha koktuğunu
anlardınız..
isteseydiniz...
/
v.) s a r h o ş
her gece,
soğuk bir kaldırıma
öylesine konulmuş
gazete kağıdından
sofraya çok yakışan
bir kadehin gırtlağı
yakan tuhaf kokusu,
bir serçe ürkekliği
bir rüzgar uğultusu
bir kirpik seğirmesi
bir yarasa uykusu.
her gece,
bir baba
bir oğul
bir kutsal ruh
bir ateş suyu
bir ateş
bir su
ateş
ve
su..
her gece,
bir köşe başında
zıvanası düştü düşer
parmak uçları sarı
bizim sıska piç fiko
- kendisine çoktandır mister no dedirtiyor -
polise kimlik sorar.
gerisi bir karanlık
gerisi bir "teslim ol"
gerisi can kırığı.
gerisi karanlığın
güne layık görülmüş
kırgın uykusuzluğu,
gerisi bir damlanın
kerbelâ susuzluğu,
gerisi bir kaldırım
gerisi bir yetimin
en öksüz hıçkırığı.
her gece,
gerisi şiir biraz.
gerisi şiir
b i r a z
/
vı. ) m a k s a t
maksatlı bahanelerin
umudu tehir..
çünkü bir gidişle kaybolur
yeniden işgal edilir
kapıları kilitsiz
sahipsiz
ve dumanı tütmez
bir şehir.
ve maksadı kendinden menkul
her bahanenin
gözyaşı nehir.
maksatlı bahanelerin
umudu tehir..
kapanırken kirpikleri
saçları gözlerine dökülmüş medusa’nın
ve aslında az konuşanın
ve aslında çok susanın
ve aslında hep susanın
sessiz noktalama işaretlerinde
bir sihir.
ve maksadı maksadını aşmış
maksadı maksadından utanan
ruhu kötürüm
ruhu bir kenar dilberi
ruhu doğuştan yosma
az afili bir şair
bir büyük sevkiyata meylettiği an için
bir intihar mektubu
belki bir şiir
yazar gibi
ve belki çalakalem
karalanmış
bir şiire kızar gibi
dövüşürken kendiyle
maksatlı bahanelerin
korkusu sıcak
korkusu özlem
korkusu şiir
maksadı tehir..
şimdilik
buruşturulup atılmış
göz ucuyla bakılmış
alelacele yakılmış
kül karası bir kağıda not edilmiş sayılsın..
ş i m d i l i k…
/
vıı. ) v a z i y e t
aslında,
çok ihtimâl arasında bir ihtimâl daha vardı;
“o da ölmek mi dersin?”di
bir yaşamak daha varken.
bir ihtimâl arasında çok ihtimâl daha vardı
“beni mecnun edersin”di
çöle bir ömür sığarken.
aslında,
bütün yaraları kanamalı
bir kısmı ağır enfeksiyonlu
önemli ölçüde sızısı ütopya
karşılığı "yok"..
bazı sevdalar pek bir sosyal kınamalı
ama çokça yamalı
bol primli
az emekli
sermayesi kurtarmaz
faturasız
ama illa ki bir miktar illegal..
aslında,
koca bir sırrı bölüşmek
ve kazananı olmayan bir harpte
sevile sevişe ölüşmek
ama illa ki
yârin yanağından gayrı
yârin dudağına yakın..
lâkin,
yâr dediğin bir sonraki istasyon;
en uzağı ne kadar yakınsa
ve mümkünse
beni o civarda bırakın..
yani,
kuşları cıvıltılı
cıvıltıları sahte
gözleri bir pavyon sıcaklığında;
ışıltılı
ve ne idüğü belirsiz bir saatte
hicri yıldan habersiz
miladisiyle küs,
ama illa ki ne dayatıldıysa takvim diye
onunla savaşan
onunla sevişen
onunla yaşayan
onunla ölen..
yani,
cenazesi şatafatlı
bol siyah gözlük
az hüzün
çok reklam barındıran..
hasılı,
çok ihtimâl arasında bir ihtimâl daha vardı
“o da ölmek mi dersin?”di
bir yaşamak daha varken.
bu yüzden,
dirimiz beş para etmedi bizim
ölümüz gömülmesin..
v a ( z ) s i y e t i m d i r...
5.0
100% (7)