15
Yorum
46
Beğeni
0,0
Puan
654
Okunma

geriye dönük çalışan makine yüzün
boşaltılmış köyler, çalınan gençler, eskil şemalar
yap- boz haritası, dağlar, ırmaklar
oynanmış temel damarları
insanın yerini etnik duygular almış
birleşen damarlara sarılmış hüzün
yüzün hayli kapalı, bulutlu bir hava
şimşekler çakarken yağmur yağmayan
yağsa bile bereketi herkese eşit damlamayan
çamur balçık içinde
nice ayaklar basmış- kurtarılmayan
iz yok yüzünde bol ürünlü tarlalardan
çoğalan fabrika bacalarından
oralarda binalar yükselir
at koştururlar, ezilen bedenlerin sözlerin
ayyuka çıktığı izbe sokaklarda
yüzüne aykırı her ses dövülür
ya da vurulur
-vurma ölüyorum- diye can verir
Ali İsmail’ler!
üçüncü dünya savaşı çıkmış yüzünde
ateş hattında millet savaşmayı unutmuş!
görüş alanları gitgide dar kovuk
ç’öl çadırı altında bastırılmış keçe
bir gülümseme resmi yapıştırılmış
insancıl duyguları ç’alınmış çehre
can çekişirken bugünler
yaralanır yarın!
evrensel ilkeleri silinmiş yüzün
eline kan bulaşmış barış sözünün
silinmeye çalışılmış izi Atatürk’ün
asker budanmış çınar ağacı
yere serilmiş, ayaz yakmış dalları
yaprakları yer altında çürümeye terk
ölüm doğurmuş kumpaslar!
yüzün sanki kıyamet günü ülkemin
sağa sola kaçar insanlar
nereye gideceğini bilenler, bilmeyenler
yönünü bilemez güdülen sürü
yüzü çarmıhta çobanın
kara peçeli kadın
yüzünde çiçek açmıyor
bol güneşli ülkelerin çiçeği
boşlukta dolaşıyor kuşlar, kelebekler
ellerinin çiçeği kopmuş gencin, çocuğun
kafese itiliyor kadın
yer yerinden oynamıyor
- çıkar ateşi- yanmış yüzünde
anlayan az işaretini..
06. 05. 2014 / Nazik Gülünay