Yarım DelilikKaranlığı sürdüğümden beridir tenime Kıyameti gördü sadece düşlerim Sonu cehennem olan bir savaşın Her iki tarafındaydım Kılıcı tutan o acımasız el Yine o kılıçla parçalara ayrılan zavallı beden Bendim her şeyin katili Katledilmiş olan o adsız da ben Doymuyordu ruhum Tehditkar bir açlıkla kendimden geçmişken Ruhumdaki katilin oyun parkıymış gibiydi dünya Kanatları kanla yıkanmış kuşlar uçurdum gökyüzüne Barış öldü Sadece kıyım var diye haykırıp durdum Yarım bir deli gibi gökyüzüne Kendinden öncekileri varlıktan silen Geleceği karmaşadan ibaret iblisler türettim zihnimde Her bakışı ölüme zorunlu bir davetti Ben ise koltuğuna zevkle kurulan Düşmanının kafatasından kanını içen o komutan kadar şendim içten içe Defterler doldurdum kanlı harflerle Ezip geçtiğim çiçekleri Kanatlarını kopardığım kelebeklerin Göğsümden söküp çıkarttığım kalbimin yarısının Hepsinin her bir ahını bir gurur tablosu gibi işledim içine Neydi beni bu kadar yollardan çıkaran Yönümü Ruhumu böyle karartan Hatırlayamadım hiç Ama Anladım bir süre sonra Söylediğim her yalan Var olmak için ihtiyaç duyduğum bir silaha dönüşmüştü zihnimde Ve ben o yalanlarla O “ İlahi Gizemlinin” bahçesine süzülen o sinsi yılan gibi Kana buladım o cennet bahçesini Yetmedi İmzamı attım “ İlahi Gizlinin” suretine Yüzümde kendinden geçmiş bir gülümsemeyle Aslında içimde En derininde sakladım Asla gün görmemesi gereken asıl sebebi Hesap vermek için olsa da Bir kere görebilmekti o “ İlahi Gizemliyi” Ama Öyle bir tutuldum ki karanlığa Bir süre sonra Ne o “ İlahi Gizemli” bilmek istedi sebebimi Ne de ben durdurabildim içimde giderek büyüyen o geceyi İşte O günden beridir Susarak öldürüyorum En derin hislerimi y... |