0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
534
Okunma
„Ben Zübeyde Hanım’ın oğlu,
1881 Selanik doğumlu,
Babası Ali Rıza
Gazi Mustafa Kemal Paşa.
Atatürk adını sizlerden alan,
Kurtuluş Savaşı‘nda kongre başkanı,
Baş Komutan,
bilim-uygarlık ve insanlığa saygılı olan
bir Devlet Adamı.“
Lütfen artık beni n’olur sevmeyin,
„İzindeyiz!“ diye de peşimden gelmeyin,
ne acıyın nede merhamet gösterin kendinize,
sineye çekerim;
böyle bir nesil hakketmedim!“ derim,
bırakın beni, bakın kendi halinize;
„Halk Oy(a)laması" ile değil, Olağan-Üstü’süz,
kanun-kuvvetli-kararname’siz,
kavgasız-gürültüsüz,
adil ve onurlu bir meclisten çıkan
Tek Adam.
Ne Başbuğ-Bozkurt Oğlu‘yum,
nede arap soyluyum,
hiç-bir-kimseye oy yada boyun-borcu
olmayan
uygar, demokratik yurtsever bir İnsan.
İlkin;
" Astığı-astık, kestiği-kestik,
diktatör bir zorba!" dediler bana,
birlikte Cumhuriyet Rejimi‘ni seçtik,
ve hep beraber "Tek Partili Demokrasi" ye geçtik.
„Çok Partilisi“ ni istediler sonra,
hemde Yönetim-Yargı ve İdarenin ayrı-ayrı ellerde olanı,
birde Demokrat-Parlementer ve Laik kalanı.“
Lütfen siz bugün geldiğiniz yere bakın,
devrimlerimin peşinden de gitmeyin sakın!
Utanın düştüğünüz bu halinizden,
böyle bir nesili hakketmedim ben;
„Bugün biri
sizlere emanet ettiğim Ülkeyi,
itmek istiyor geri.
Oysa o bilmeliki;
Batıdan doğuramıyacağın gibi,
doğudan da batıramazsın güneşi!
Doğanın kanunudur bu;
Akıntıya karşı akıtamazsın suyu.
Dünya ne hızlanır, ne yavaşlar,
hele bir durduruldu mu
yörüngesinden çıkmaya başlar.
Zaten durduramazsın ki sen;
Ama bir dursa kurtulursun yer çekiminden,
uzaya fırlar İnsanlar,
doğan yanar ve batar.“
Ben yokum bu işte artık bak!
Şimdi; Denizlerin ne güzel salyalı-berrak,
hazinen ise tam-takır bom-boş,
havan arsen‘li, ozon‘lu hoş-mu-hoş,
ormanların yanıyor çatır-çatır,
İklimin kaymış,
ülken, tarlaların, insanların susuz kalmış
seç artık sen; Bin baltamı yoksa bin satır?“
„Bugün İtin-çitin, kavalın-Sopanın
Diplomasız bir adamın
peşinden gitmek değil sorun,
Durun,
sonu yok bu yolun!
Ona
"Gittiği Yeri" sorun.
Bana da;
"Demedin!" de demeyin
vede sonra;
günlerden bir gün;
"Bilmiyordum..." diye gelmeyin,
boşuna me’lemeyin.“
Ben ne yalancı bir çobanım,
nede; „Fakir çalamadığı için fakir kalır!“ diyen adamım.
„Dünyada en hakiki servet bilimdir!“ diyen,
zengini-fakiri, Kürt’ü-Türk’ü ayırt etmeyen,
yurdunu-milletini özünden çok seven,
bir adam
Ata’n!
„Eğer sen
16 Nisan 2017 deki Halk Oylaması‘nda
RETÖ Anayasa Değişikliği‘ne "Evet" dersen;
Kaçırırsın Bor’un pazarını
tası-tarağı topladığın gibi,
sürersin Niğde’ye eşşeği,
herkes giderken Mersin’e
sen gidersin tersi-tersine
Tek adam‘a "Evet!" dediğin gün şaşarsın,
yörüngenden çıkarsın,
fırlarsın havaya,
kurtulursun Yer Çekimi‘nden fırlarsın havaya,
başlarsın "Yönü bilinmez-sonu görülmez" bir yolculuğa.
Beni, güneşi, aydınlığı özlemek neden?
Eriştin ya sen bağımsız olmaya benden.“
Ne bana şimdi kayıp 210 milyar doları sor,
-bu beni aptal yerine kor-
Ben bu ülkeyi dop-dolu kasasıyla
emanet ettim sana,
seçerken düşünmeliydin,
„Çalışan ama çalan“a niçin izin verdin?
„Ne sürüdeki koyunun beyni delik-deşik,
ne akvaryumdaki balığın minik-küçük,
nede kafesteki kuşun bölük-pörçük…
Hayvan olarkak doğduğundan?
Hayır!
Camla-ağla, iplikle-bağla
„Sınırlandırılmış“ olduğundan!
Kafesteki kuş, sürüdeki koyun, akvaryumdaki balık
"senin gibi Özgür“ değildir, bilirsin!
Sende aptal-bilinçsiz-beyinsiz bir kalabalık,
omurgasız bir insan değilsin.
Doğruyu gördüğün,
gerçeği konuştuğun,
sesimi duyduğun
vede
düşünebildiğin müddetçe;
Özgürlük ve egemenliğini ipotek etme kimseye!
Apartman idarecisi iyi adam diye,
daire anahtarını neden veriyorsun bu Beye?
Köy Muhtarı iyi idare ettiği için,
verirmisin tarla tapunu bu adama, niçin?“
O kim ki?
Kasımpaşa’lı bir muhasebeci!
Tek evlilik yüzüğüyle servetine servet katan,
güveninize layık-mı-layık 2 diplomalı bir adam!
Uzaya füze fırlatacakmış,
yerli ve milli otomobil yapacakmış…
Sadece güven kendine
ve fırsatçıya fırsat verme!
„Ben
bugüne kadar hiçbir savaşta yenilmeyen,
hiçbir kimseye boyun eğmeyen,
yurduna-sözüne-özüne sadık kalan,
ülkesini yabancı boyunduruğundan kurtaran,
„Gazi ve Atatürk“ adını sizlerden alan,
egemenliği 23 Nisan‘da çocuklara armağan,
„Devrimlerimin Bekçiliğini“ 19 Mayıs‘ta gençlere,
29 Ekim‘de cumhuriyeti ülkeme,
30 Ağustos‘ta Bağımsızlık Zaferi‘ni Tük Silahlı Kuvvetleri‘ne
emanet eden İnsan,
Ata’n.
Belki
ilk defa
16 Nisan Halk Oylaması‘nda
yenileceğim ben.
Bilki
vuracaksınız beni kalbimin tam orta yerinden,
olacağım o gün gerçek bir Demokrasi Şehidi!“
Bakın siz kılavuz bir karganın peşinden gittiniz,
Devrimlerimi, fabrikalarımı, devlet kurumlarımı, „Yasa‘m“ ı yok ettiniz,
Artık lütfen beni sevmeyin,
bu sevginizi hakketmedim çünki ben
„İzindeyiz!“ diyede boşuna gelmeyin peşimden,
ne bana acıyın nede merhamet gösterin kendinize,
böyle bir nesili hiçbir zaman hakketmedim ben be!“
(*) Yana yatık/italik NİSAN YAĞMURU -IV- şiiri 25.02.2017 tarihinde yazılmıştır. Lütfen benim 17 adet ATATÜRK ÇOCUKLARI, 25 adet 10 KASIM MEKTUPLARI ve 16 adet HAZİRANA HAZIRLAN şiirlerimi okuyunuz.
5.0
100% (1)