1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
508
Okunma
13. Evlilik yıl dönümümüzün sabahı bu mısraları mırıldanarak sabahın 06:00sında uyandım.
Defalarca ayrılığın kıyısından dönmüş aşkla bağlı evliliğimizin yaşadığı karmaşayı anlatmaya çalıştım.
Yaprak yaprak düşşer takvimden 13 yıl önümüze
Savrulur ömür dediğin bir nefeste
Tükenmiştir sevda dediğin dillerde
Ne ev kaldı nede bark
Dönde bir halimize bak
Yıllar geçer söner denildi sevda ateşi
Kalmadı sabır ama sönmedi o yangınlar
Kayıp olmuşuz bir deryanın içinde
Yelkeni ben küreği sen
Savruluyoruz bir girdabın içide
Bir kabustan uyanır gibi
kelimeler düğüm düğüm olmuş çıkmıyor boğazımızdan
Sanki zifiri bir karanlıktayız
Yolumuz aydınlığa çıkmıyor
Ama karanlıkta da kalmıyor
Bir labirentin içindeyiz
kabolmuşuz benliğimizde
Ama aslında adres elimizde
Ne ayrılıyor ellerimiz ne birleşiyoruz gönüllerimiz
Aslında ölüyüz ama yaşıyoruz
Gönlümüzde gök gürler fırtınalar kopar
Gözlerimizden yağmur yağar seller akar
Sonra yine güneşimiz parlar
Rengarenk gökkuşağımız çıkar
Duygular dorukta yaşanmıyor
Önümüzde bir yol var
Rampalar virajlar hep engel çıkar karşımıza
Ama hep bir ışığımız var
Bekleriz gönüllerimiz bir
Ne tükettik ne yeşerttik
Sevda denileni gücendirdik
Yılları geride bıraktık
Yarınlardan habersiz
Bugünü hiç yaşamadık
Sözler verdik tutamadık
Birbirimizden hep vazgeçtik
Anka kuşu olduk küllerimizden yeniden doğduk
Kasırgalı bir Aşkın içinde
Ancak toprak düşer önümüze
Bugünümüze Elhandülillah yarınlara EYVALLAH
08/08-08
08/08-21
5.0
100% (3)