Bırak kör dövüşü, kısır döngüyü
İçteki yangını görmemiz gerek.
Acziyete karşı takıp süngüyü
Bir seferberliğe girmemiz gerek.

Birileri ülke yansın istiyor
Baştan başa çöle dönsün istiyor
Tüten ocağımız sönsün istiyor
Bunu etraflıca yormamız gerek.

En başta işini savsaklayana
Yurdu felakete sürükleyene
Gönüller yurdunu kundaklayana
Dur deyip bir hesap sormamız gerek.

Gözlerin yaşını yüzde sel eden
Aklı baştan alıp, alıp del’eden
Göklere savurup bizi kül eden
Ateşin kalbinden vurmamız gerek.

Milletçe sevdamız özgür bir vatan
Şahittir toprağın bağrında yatan
Cennetten diyarı ateşe atan
Nemrut’u bu elden sürmemiz gerek.

Şöyle bak maziye, şöyle bak hele
O gün bile avuç açmadık ele
Haddini bildirdik yedi düvele
Yılgınlığı yere sermemiz gerek.

Kağnıyla cepheye mermi taşıyan
Kadında aynı ruh hâlâ yaşayan
Ülküsü her daim takdire şayan
Yiğidin hakkını vermemiz gerek.

Kurtuluş Savaşı alfabesinin
Orhun’un taştaki kitabesinin
Atamın gençliğe hitabesinin
Ruhuyla zamanı örmemiz gerek.

Mertliğin ebedî töresi sensin
Mazlumun umudu, çaresi sensin
Aldırma arzda ne denirse densin
Hücumlara göğüs germemiz gerek.

Üzülme külünden yeniden doğar
Yeşeren fidanla umuda boğar
Göklerin katından rahmeti sağar
Doğanın sırrına ermemiz gerek.

02.08.2021
Salih ERDEM