13
Yorum
36
Beğeni
0,0
Puan
736
Okunma

senin kocaman ayakkabılarının içinde
ben de yürümek isterim Tanrı’m
ancak senin büyüklüğün içinde kaybolmaz insan
mis kokular sunan çiçek kokuları içinde
taşın taşı vurmadığı yerde
gölgelerin birbirini geçmediği elifle vav arası
her sözcükte gerçeğin buluşması su ile toprak gibi
rengine derin çizgiler eklenen laleler nefes alırken
aynı toprakta büyüyen dikenlerle dost
acıları yutan yanımla, mutluluğu emen suretim
çekiştirirken iki yakamdan neden yokluğunu duyumsatır sevgi
yalnızlık sonuna kadar açar kapılarını
oymuş gibi kadehimde kalan bir kaç yudumluk içki
kaybolurum artık görünmeyen izinde harelenen ışıkta
ne olur eteğinden dökme beni çöp döken arabalar gibi
koyu karanlığa büyük bir gürültüyle bırakılış sesiyle
kıvrılırım bir kıyıya, derinlerde renksiz bir balık örneğin
önümden sürüyle geçer bin bir çeşit balık
hacmim kadar yer dalgalandırırım
bir ışık titrekliği kadardır sinyallerim
yeryüzünde her katrede yitik gölgelerin ruhu can arar
o yana çarpar kalbim, kendi katmanını katlarken vahh
her koşulda yakmak ister dua nurunu peygamber
ibadet ederken ağaçlar yapraklarıyla secdedeyken uçlar
yere yıkılır gövde ters titreşimlerle
baltanın ucunu görmez sap
girmek isterim kocaman ayakkabılarının içine
sığındığını bilirim bu özgür doğuşa insanların
hakkını ala ala kısa çöpün, uzun çöpten, ahirete varmadan
öylesi bir adalet içinde kısa kanatlı kuşlarla, uzun uçarların
birbirine denk terazisinde
olmaz zulümle huzur aynı kefede
aynı kapta konuklukları ölenlerle, öldürülenlerin
aynı toprağa farklı tohumlar ekerek
sevginin ayak bastığı yerde
yüksekten uçanlarla, alçak pencerelere konanlar
ve sakin deniz kıyısında yuva kuranlar
aradığı güzel taşı bulamaz çocuk
kumdan kulesini yıkar
dağılıp bitmez her yıkılışta insan
sevgin, sevgilim....
05. 06. 2014 / Nazik Gülünay
Bütün arkadaşların kurban bayramı kutlu olsun.
Sağlıklı, güzel nice bayramlara inşallah..