5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2473
Okunma
...
Çanakkale millet!
Çanakkale şahadet!
Çanakkale devlet-i ebed müddet!
Çanakkale’m bir servet!
Çanakkale gök kubbede çınlayan şehir
Fetih çağlarından haykırıyor Kilitbahir
Çanakkale yıkılmaz bir kaledir
Geride kalanlar sessiz sessiz giryan
Mehmed’imin kanı oluk oluk bir çağlayan…
Ne olur, ne olur ruhumun ızdırabını dindir!
Güneş benden doğar, batıyla helâlleşir
Yıldızlar gök semada hilâlle birleşir
Çanakkale bana yâr olur, şehidime kabir…
Kâfirin zulmüne prangalar vuran zincir
Çanakkale haykırıyor Allah bir!
Çanakkale kurtuluşun ilk feridir!
Çanakkale’m yanıyor!
Ateşi yalnız kendini değil tüm cihanı dağlıyor
Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden
Cepheye gönüllü yiğitler gidiyor!
Senin ilim için gittiğin Çanakkale’ne
Ölmeye gidiyorlar ölmeye!
Kan kırmızısı gelincikler arasında bir destan dirilir
Şühedanın nefesi esen rüzgârında hissedilir
O rüzgâr ki; bayrağıma kutlu bir müjdedir
O rüzgâr ki; bayrak dalgalansın diyedir!
İnmesin sancağım semadan, düşmesin yerlere
Ben ağlarım yeter ki gülsün hilalimin yüzü bir kere…
Kahramanlar en umutsuz anlarda yetişir
Mustafa Kemal tümenine, alayına
“Cephaneniz yoksa süngünüz var” diye seslenir
Gül Mehmet’ler vuruşurken Anzakla
Taarruza değil ölmeye gittiğini bilir.
Açamadan solan tomurcuklarım, heyhat!
Çanakkale’den kopan bir feryat
Analar, balalar, canlar, cananlar…
Eyvahlar, gençliğim eyvahlar!!!
Bir sehem kurulmuş,
Çanakkale geçilecekmiş!
Çanakkale bu devrana son deyiş!
Seyit Onbaşı, Yarbay Hasan,
Yahya Çavuş, Mehmet Çavuş
İsmi meçhuller birer adsız kahraman
Onlar Ahsen-i Takvimle şekillenmiş
Hepsi birer cengâver hepsi yaman
Kim demiş Çanakkale geçit verecekmiş?
Bir sen varsın Çanakkale bir de şanlı yiğitlerin
Yok, kaçacak sığınacak yerin
Mazlumu kovuğuna sığdırırdı bir tek çınar!
Devirdiler onu da, canına kıydılar…
Bulamazsın seni koynuna alacak başka bir yâr!
Çünkü seni ancak ve ancak Türk’ün bağrına basar…
Hani neredeler koca çınar?
Huzur ve barış götürdüğün o cihanlar nerede?
Senin toprağına neden yan gözle bakar?
Millet-i sadıka dediklerin,
Bağrına basıp yurt edindiğin iller nerde?
Senin yıkılışını hayal ederken
Kudurmuş it gibi ağızlarından salyaları akar!
Bir cenk meydanı değildi sadece,
Ateşi sönmeyen bir şemin pervanesiydi
Kıyamet kopmuş da sanki
Mahşeri yaşatıyordu Çanakkale!
Feryatlar çağırmıştı yüz yirmi dört bin peygamberi,
Resullerin otağıydı Çanakkale!
Hz. Eyüp’ün yaraları dağlanıyordu Türk’ün bedeninde
İnsanlıktan nasibini almayan sürüler,
Hz. İsa’yı çarmıha geriyorlardı Çanakkale’de
Marmara Kızıldeniz’e dönmüştü
Firavun’lar dirilmişti Çanakkale’de!
Artık akacak kan kalmamıştı damarda
Kızıldeniz misali yarılsa Marmara
Boğsa Firavun’ları kırmızılığında…
Rabbim mağlubiyetime müsaade etmezdi, etmedi
Kitabı’nın bekçisi milletime kurtarıcılar gönderdi
Mehmetçik’in süngüsü Musa’nın asası gibi
Bütün yılanların başını ezdi birer birer
Ve İsa aleyhisselam’ın nefesinde bir rüzgâr değdi
Milletimin ruhuna, can üfleyen!
Ve Mehmet’ler sabrın nihayetinde selamete erdi...
Çanakkale yakarış!
Çanakkale çırpınış!
Çanakkale her an Allah’ı anış!
Daha cihan harbim bitmeden
Kurtuluş Savaşı’na hazırlanış!
Ceddimin elinden silah düşmemiş,
Azatlığa ermeden!
Çanakkale’m birlik olup kavuştuğum dir(i)liğimdir
Hakk’ın batılı yendiği bir Türk zaferidir!
Düşmanın nezdinde bir efsun, bir sihirdir
Oysa sinelerin özünde yüce bir iman gizlidir
Çanakkale’ye mühür vuran işte bu imanın eseridir!
Bil ki; seni sevmeyen gönlü Allah yaratmış değildir
Çünkü seni sevmek Allah’ı sevmektir!
Seni sevmek Muhammed’in (s.a.v.) yolundan gitmektir!
Kıymetini bil!
Ne büyüktür Hakk’ın nezdinde değerin
Açık tüm kapılar gir(s)ene!
Seyr-i süluk senin seferin!
Allah’ın sevdiği, seçtiği millet!
Allah yolundan ayrılma ki;
Çanakkale’ne bulaşmasın bir daha bu illet!!!
07.07. 2008
H.K.