3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
430
Okunma

Taşkesiği’nden Akseki’ye doğru.
Yörük yaylasında bir ana oğul
Keçilerini güdüyordu.
Buz kesti Alacabel
Akşamın kızıllığında
Ve selam durdu Giden Gelmez Dağları
Akdeniz’den Anadolu ’ya doğru
Gel kim olursan ol yine gel dedi
Hz. Mevlana Anadolu’ nun bağrında
Bir yıldız gibi parlıyordu.
Konya ovasında güneşin harında Nasırlı eller bereket biçiyordu.
Alperen aşkıyla Nevşehir’e varınca
Gül kokladım Hacıbektaş’ta.
Dergahın adabında
Dervişler edep Ya hu semah dönerken.
Titredi tenim ....
Yozgat, Çankırı, Tokat ve Çorum
Bozkırı Yunus gibi dolaştım durdum.
Merzifon’ da Pir Baba’ya
Hz. Pir Koyun Baba’yı sordum.
Anadolu benim sevgili yurdum.
Başı dumanlı Ilgaz
Kös dağlarına naz ederken.
Bulutlarla kucaklaşıp; Dıranas’ı geçtim.
Sinop’a vardığımda;
Martılara limanı sorduğumda
Gerze’den doğan güneş.
İçimi ısıtıyordu.
Kastamonu Şerife Bacı’ların Yurdu.
Seydiler’ in ayazında
Ve bir kağnı başında
Yalınayak bir çocuk tir tir titriyordu.
Karabük yamaçlarında
Çobanlar el ediyor,
Ve Anadolu bana gülümsüyordu.
5.0
100% (4)