2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
560
Okunma
Yenilmişsem ayrılığın acısına
Bir ağaç gölgesi, ya da bir taş yeter
Oturmak için üzerine, bir dere kenarında
Ölüm düşmüşse bahtıma
Tekme vurur giderim
Bu cehennem hayatın tahtına tacına
Gözüm kalmadı hiç bir şeyde,
Yemin ettiğim sevdamdan başka
Yenilmişsem ayrılığın acısına
Düşerek kahpe ölümün tuzağına,
Sabah oldu gülüm uyansana
Çığlıklarım susmaz bu sevda uğruna
Hesabım yok şu fani dünya da
Senden başkasına!
Yenilmişsem ayğılığın acısına
Gözlerime ve yüreğime sor
Çektiği ıstırablarla
Korkular arasında sirenler çalar
Başımıza yediğimiz topuzlarla …
Ey ayrılık toparla beni bırak yoluma
Acılarımı karesiyle topla
Hacimini ben hesaplarım acılarımın
Koordinatlarıyla …
Sorma onu Mecnun’a
Herkesin bir Leyla’sı vardır
Aglayacağı uğruna!
Bir çiçek daha dikiyorum toprağa
Boy atıp çiçek versin diye senin adına
Yenilmişsem ayrılığın acısına …
Hep aklımdasın yirmidört saat adına!
Gitmez kokun genzimden
Sesin kalmış kulağımda!
Çınlar boyuna
Gitmez gözlerin gözlerimden
Gülümsemelerin adına,
Ruhum besteler yapar sıcaklığını
Hissettiğim tenim altında
Yenilmişsem ayrılığın acısına
Sen oldun ve sen kaldın
Kilit vurulmayan sevdanla …
Niceleri kıskanırdı bizi
Gördüklerinde birarada
Bu akşam da hüzün düştü yine payıma
Andım andım, hep seni andım
Senin tadında!
Segah bir makam gibi inledim
Güftelerin sesi kanunun tellerine vurunca!
Gel de derman ol hüsranlarıma
Hüsranlarıma …
H. Hüseyin Arslan - 24.05.2020
5.0
100% (5)