Nasılsın diyorsun ya halimiz ayan beyan;
Sıradaki bakışın kırdığın yere gelsin…
Sağ gözüne ondörtlü sola kında hançeri;
Yüzlerine takışın sorduğun yere gelsin…

Düşlerimden tutarak hayallere götürüp;
Bir şey olmaz diyerek dizlerine yatırıp;
Biraz gülüş biraz naz iğnesini batırıp;
Kaşlarını yıkışın yorduğun yere gelsin…

Menekşeler büyüttüm hiç solmasın diyerek;
Ruhundaki çiçekler kaybolmasın diyerek;
Yaramız doksandokuz yüz olmasın diyerek;
Kurşunları döküşün sardığın yere gelsin…

Fikrimi sokağımdan geçen eskici alsın;
İzin ver yarım aklım birazcık sende kalsın;
Merak etme yollarım ansızın kapın çalsın;
Ya sabrını söküşün durduğun yere gelsin…

Yüreğimde gezindin efsunlu hallerinde;
Mutluluk şarkıları söylensin dillerinle;
Safi keder bezini tuzlayıp ellerinle;
Düğümleri sıkışın sardığın yere gelsin…

İnsan denilen varlık biraz kemik biraz et;
Cezamız bir gönülde ömür boyu müebbet;
Kimselere bırakmam sözümüz sözdür elbet;
Sıradaki alkışın vurduğun yere gelsin…

Ali ALTINLI – 17.05.2021
Saat: 23:20