1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
569
Okunma
_14 Şubat’a ithafen_
Son ikindi şafağı poyraz vakti
Çökmüştü yaz sonu, güz matemi
Bilemedim rüya mı, hayâl mi?!..
Kırk altı pare mumdan gemi
Külden efkârımı taşıyordu.
Med-cezir, akıntı, girdap
Mürettebat çaresiz, ufuklar harap
Hüsranın en korkuncunu yaşıyordu.
Çığlıklar güverteden taşıyordu,
Tüm renklerin adıydı kırmızı...
Kuzey kutbuna sürüklenmişiz meğer
Canımıza kast etmiş izbandut aysbergler.
Unutulmuş sözler, uyutulmuş yeminler
Kaptan ne der, kader ne der?..
Dağdağa, feryat, figan, eninler
Boylamış suları umut rotası.
Pusulanın kırık ibresiyle
Bin bir parçaya bölünmüş yüreğim.
Kalmamış yol, iz,
Gurbeti sırtlanan ayaklar takatsiz.
Kuşatmış etrafımı közden cendere,
Işıksız mezarımdı buzdan pencere,
Kaplamıştı sathı ince bir sızı...
Alabora olmak üzereyken teknem,
Yardımını lütfetti Rabb’im birden:
Karanlığı süpürdü saba yeli
Eritti sevda güneşi ayazı, buzu
Gönlümde yakamozlandı Zühre yıldızı
Buldum tekrar yönümü, yörüngemi.
Kılavuzum oldu bu aşk girdabında
Bahar gözlü, yağmur saçlı deniz kızı…
(2021 Aralık ayında Bizim Ece Dergisi Sahibi/ Şair Ahmet OTMAN tarafından hazırlanan Bizim Ece Şairler Antolojisi:2021’de yer almıştır.)
(Giriş-gelişme-sonuç bölümlerinden oluşan; şiir formatında kaleme alınmış zorlu bir aşk hikâyesidir bu.)
(İlk yazılış zamanı: 14/02/2020, 06:55-12:52; Merkez, Yozgat)
(Son tashih zamanı: 05/12/2021, 02:57; Kocasinan, Kayseri)
5.0
100% (3)