24
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
1421
Okunma

Her göç yolcusu, toprağa yakın uyur..
"hüzünlü bir akşam..
susmuşuz.. durgunuz.. hepsi bu.."
Esmer bir hüzne dönerken zaman
yaşarken ödenen bir hayattı ederi
dünü çok yarını azdı
yaradılış harikası
kara gözlerinden
çözülürken günün ipeksi çilesi
Karacalar inerdi
patiskadan perdelerine.
çiçeklerden soluklanırdı
eski yaralarını
gençlik düşleri
acıtsa da eklem yerlerini
yoksula yetime
yorgan olurdu kış günü
elleri..
Seccadesiyle alırdı
ölümün tozunu
yüreğindeki sıcaklıkla
tamamlardı eksiklerini
elinde kalan tek sermayesi
affedilmeyi bekleyen
gülümsemeleriydi
çünkü
vuslata kefen biçildiği gün
yanında kalacaktı amel defteri
ve
erişip cemrelerle nevbahar’a
gebe gibi inleyecekti toprak ana
yeşilin her tonunda..
gürleyip goncalar gamzede
taşacaktı cam kenarından
bereketiyle..
değecekti bir ele tüm samimiyetiyle..!
Ferdaca
5.0
100% (32)