Merhaba sevgili anne,
nasılsın?

Çıt yok!!!

Bilirim;
nasılsın diye sorulmaz mevta’ya da;
adet yerini bulsun rahmetlim...

Hani bana;
çiçekleri kopartmadan sev,
fesleğeni ezmeden,
nilüferi susuz bırakma,
gülü kavrakla,
kaktüsleri kucaksız bırakma oğul
demiştin ya!

Hiç çiçek kopartmadım,
hiç papatya yolmadım "seviyor sevmiyor" diye,
nilüferleri de hiç susuz bırakmadım anne!!!

Bilmeden bastığım fesleğenlerin kokusu sinerken topuğuma;
senin kokun geldi burnuma!!!

Gülü kavrakladım,
kaktüsü kucakladım da;

Nerde yanıldım ki,
sol yanıma battılar anne?

Hani;
bazen güvercin ol,
bazen kanarya,
kâh muhabbet kuşu ol
kâh-ı da angut,
"kumrular tek eşli oğul" demiştin ya!
Niye "avcıdan" hiç bahsetmedin anne?
Pusuda vuruldum.

Oraları bilmiyorum da;
şimdi buralarda,
güvercinler tek kanat,
zeytin dallarına kargalar dadandı...
kanaryalar kafeste,
dilini kestiler muhabbet kuşlarının.
angut gibi sev dedin de;
Niye; guguk kuşlarından hiç bahsetmedin?
Hani kumrular ayrılmazdı anneı?

Bir de;
sen insansın,
seni insan doğurdum,
insan kal,
insan sev,
insanı kırma, demiştin ya!
Niye; " insanın azraili yine insandır oğul"
demedin anne?

Bak işte;
dinle,
işte insanoğlu...
Hiç insan kırmadım da,
kırılan orijinal çatlaktı...

Seni tam boğdu;
beni yarıcanlı...

N’olursun!
Tanrı’na söyle;
"Çağırsın beni yanına"
Kursun mizanını,
Hesaplaşalım
Ben yoruldum anne!!!

Ozan Figani ( Erdem Gümüş)
22.04.2020
İzmir