Yabancı dil bilmeyen öpüşmelerin
Açılmadı daha dudaklarında sözlük

Kör düğüm hayallerimi
Çözmeden tırnaklı umutlar

Azmin
Erdirecek bu küskünlüğü muradına

Nafile
Gri masalların renkli gözyaşları
Şemsiyenin altına sinmiş vur emri

Tutukluk yaparsa acımasızlığın

Kırk yılda bir uçurumun kenarında çığlığım
Tepik atıp düşür aşağıya

Sonra tut zaferinin elinden çıkın kerevetine

Giydir sevdamın soyhasını
Tüyü dökülmüş kuşlara

Öfken geçmediyse daha
Hıncını sür bileğiye
El ele tutuşmasınlar
Ayır tan yerinden geceyle gündüzü de

Masum niyetim sırt üstü yerde yatarken
Kispet almış gururunun bileğini kaldır havaya

Gidebilirsin artık
Heyecanları göç etmiş iklimlerin cıvıltısına

Arkandan
Doğurmasını bekleme
Mirasın kısır bir hoş çakal

Kim bilir
Belki bir gün
Bir leyleğin yumurtasında döllenir
Üvey bir merhaba

Soyha: Ölünün üstünden çıkan giysi