5
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
854
Okunma

Yıl 1976 Hora isimli sismik araştırma gemimiz Ege Denizi’nde araştırma yapmak için denize açılmıştı.
Yıllık iznimde memleketimde iken aldığım yıldırım telgrafta yazılı emirle 8 saat içinde birliğime katılmam emredildi. Hamile eşimi anneme emanet edip, birliğime katıldım. O tarihte yüzbaşı rütbesinde idim. Komando bölüğümün başında 5 dakikalık savaş alarmı durumunda İzmir/Poligon semtindeki Deniz Piyade Alayı’nın emrine girdim.
On bir ay boyunca o birlikte, bazen denizde çıkartma gemilerinde ,bazen kara da seferi durumda görev yaptık Evime döndüğümde büyük oğlum doğmuş yürüyebilmek için koltuklar arasında sıralıyordu. İlk günler beni yadırgıyor kucağıma aldığımda ağlıyordu. Ne günlerdi, anısı daha dün gibi. İşte bu şiirimi eşime gönderdiğim bir mektuba yazmıştım. Şiirin yazılış tarihi 29 0cak 1977.
yine elvan elvan kokun geliyor
bahar dalım
denizi çalkalayıp
yoran imbatla
hırçınlaşan dalgalara benzedi kanım
kırbaç misali vuruyor
zonklayan şakaklarıma
sıkıntı yok meraklanma
ah bir kavuşabilsek
derdim tasam kalmayacak
cennete uyanacağım her şafakta
bilmem kaçıncı uzun hazan ve kış
hayatım hep dağ tepe yokuş
bodur baharlar yazlar yaşadım
kendime arkadaş ve yalnız
ışığım sönük yıldızım sanki
üzme kendini
bekliyorum güzel günleri
ah bir kavuşabilsek
hasretim özlemim bitecek
Işıl ışıl parlayacağım güneş misali
cennete uyanacağım her şafakta
elvan elvan: Rengarenk, çeşit çeşit
imbat :Karadan denize esen rüzgar
hazan :Sonbahar
bodur :Kısa