2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
425
Okunma

dünya beni ezip çökertmeden
ben onu çökerteyim dedim
tek başına meydan okudum genç ve çılgın
yetmedi gücüm yapabilirim zannettim
üstüme geldikçe çapaçul dertler
boğuştum döğüştüm vurdum vuruldum
dünyayı düzelteceğimi zannettim
hep ben yoruldum hep ben vuruldum
bu tek başına olacak iş değil dedim
nice topluluklara çare olur diye katıldım
lider denilen zibidiler tarafından
kavgaya ve ateşe atıldım itilip kakıldım
büyüktür tecrübelidir benden akıllıdırlar zannettim
hep sürtüldü burnum cop yedim yumruk yedim
hakaret küfür en sonda mermi de yedim
sefa sürdü beni ateşe atanlar
ben yanarken onlar ateşimde keyif yaptılar
ilk fırsatta terk ettim onları
çektiğim çile ve dertler öğretti bana
bana benden olur ne olursa
başım selamet bulur ruhum durulursa
durulmak nasıldır diye
geceler boyu düşündüm
en sonunda doğruyu düşünmeyi öğrendim
listeler yaptım neyi nerde yapayım
hangi sözü nasıl söyleyip
hangi yazıyı nasıl yazayım
düşündükçe kendimi öğrendim
yıktım dünyanın kalıplarını kurallarını
fıtratımdaki insanca düşünmenin
yüceliğini beğendim
düşündürene şükrettim
akıl sağlığıma hamt ettim
artık hak ve adaletin meftunu ve zebunu oldum
artık kim mağdur olursa
kendimi onların yerine koydum
artık bakmıyorum ne nesline
ne de dinine ve rengine
dünyayı dize getirmenin tek çaresinin
kardeşlik ve barış olduğunu buldum
Meftun olmak: Gönül vermiş, tutkun, vurgun. Hayran olmuş.
Zebunu olmak: bir şeyi çok sevmek, ona aşırı düşkün olmak.