Kalemi bilemiş, dost dediklerim
Meydan istiyormuş, boş gördüm seni
Daha çiğ duruyor, sık yediklerim
Gelde bir ezeyim, hoş gördüm seni

Taşlamayı öğren, set göndereyim
Sözlerim aşikâr, net göndereyim
Gözlüğe takılmış, let göndereyim
Işığın azalmış, loş gördüm seni

İkiyi yazarak, geri  birleme
Hicivi düşünüp, lafı derleme
Havalar soğudu, fazla terleme
Yağmura tutulmuş, yaş gördüm seni

Duydum ki derince, kuyu eşmişsin
Kazdığın kuyuya, kendin düşmüşsün
Kokun enfes gelir, iyi pişmişsin
Tam da kıvamında, aş gördüm seni

Hülyalara dalmış, çöp eşinirsin
Rüzgara kapılıp, toz aşınırsın
Kayaya mı çarptın, ne düşünürsün
İki avucunda, baş gördüm seni

Çiçeği burnunda, dünür mü oldun?
Sıcağı görünce,  peynir mi oldun?
İki kelimeye, sinir mi oldun?
Gardaşa çatılmış, kaş gördüm seni

Karay’ı kağıtla, bir tomak dürdüm
Hapsettim kalemle, duvarlar ördüm
Köşeye sıkışmış, bir hade gördüm
Altmışa dayanmış, yaş gördüm seni

Aras’ım geliyor, bir yer ayırın
Yazmaya acıktım, karnım doyurun
Kapım dosta açık, kabül buyurun
Son gülü görünce, şaş gördüm seni

İSHAK ARAS
ishakaras (mihman)
22 Mart 2021

Dost kalemlerden

Adaşım ne diyor İshak şairim
İddia ediyor; daha mahirim
Valla ben tarafsız yere dahilim
Bu akşam çok fena tuş gördüm seni...
Mirim

Sen neyledin usta kara taş attın,
Umarim cok saglam sipere yattın
Kara görünmuyor etrafa baktım
Şimdilik burada baş gördüm seni:-)...
Mustafaoğlu İlyas

Sırtını okşayıp gazını aldım
Emziğin ucuna balını çaldım
Höllügé sararak uykuya saldım
Korkunç kabuslarda düş gördüm seni...
Erhan Doğanay

Soyadı karaysa kalbi bembeyaz
Dağlara kar yağdı havalar ayaz
Sen bu taşlamayı bir kenara yaz
Kartala benzeyen kuş gördüm seni...
Şükrü Atay

Kara bir adama beyazı yazmış
Birikmiş kininden hayale kızmış
Sabah yediğinden akşama sızmış
Kafayı yarmayan taş gördüm seni...
Ahmet Kara

Aras bey Karaya fazla yanaşma
İskele dumanlı görünce şaşma
Havayı hoş sanıp montsuz dolaşma
Karanlık ortamda loş gördüm seni...
Talha Cebeci