Daha kaç kör topal sorunların içinden
Sürünerekten çıkmamız gerek
Daha kaç iklimi de özümüze göre kırpacağız
Ve yoktan vara
Daha kaç basamak daha çıkmamız gerekecek
Ki karanlığın sancılı gün dönümlerinde
Daha kaç gün
Yalnızlığı koynumuzda tek büyüteceğiz

Yalnızca gariplerin ismine mi yazılıdır
bu yalnızlıklar ve çaresizlikler
İnsan kalabalıkların da bile
Başı sonu yok ki bu zemherinin
Hep bitik halde mi gireceğiz bizler sonbahara
Bir elde kalem bir elde kağıt ile
Hesabı kitabımızı yapa yapa
Biz hep hesaptan hesaba mı çekileceğiz

Nefsin huyu da suyu da yok ki
Belli de değil bizi ne yöne çekiştireceği
Manasız uzayıp gider bu karmaşık yollar
Sahi bu hayat hepten yokuş mu
Patinajı pek çokta ayakların

Şu iblisle bir tanışsak ya
Neden aradan çıkmaz ki o insanlar
Sanki kötülükle yarış halindeler ömür boyu
Her şeyi de zevk ve sefaya boyarlar
Çıkarları için
Boynunu ve belini büktükçe mazlumların

Sen uyu yavrum uyu
Üç beş zibidi almışlar ellerine dünyayı
Tıpkı bir top gibi
Bir birleriyle paslaşıp ta dururlar

Bu zıtlıklara ve tüm bu adaletsizliğe
Vicdan ve izan yoksulluğuna
Hep bizler mi layık görüldük katlanmaya
Alın yazısı mı ki bu bize yamalandı
Ne zamandan beridir bu zulüm ve eziyet
Literatüre müstahaktır diye bağlandı

Bu karanlığın başı ve sonu da hiç yok mu
O hakikat güneşi
Nerede nasıl ve ne vakit doğacak
Daha ne kadar suspus olup da susulacak
bu kanlı ve haksız sancılara

Uyutulmak çok hoş mu geliyor izanlara
Sahi tüm gerçekler de neden ki uykuda
Lağım böcekleri gibi sardıkça da sardılar
Sanal bir şekle de boyadılar
Bu yalan dolan ve daima akan
Ve akacak olan kızıl kan
Böyle giderse türlü zulümlerde
Bitmez ki hiç mi hiçte bitmeyecekte

Sen uyu yavrum uyu…


(14.03.2021) AZAP.. (Kadri Atmaca)