6
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
824
Okunma

Aklımdasın,
Kekik kokuyor seni düşündüren düşüncelerim
Hâlâ göçebeyiz
Ve kıl çadırlardan gökyüzümüz
Doğulu kurak bir rüzgar gibi esiyorsun
Kurumuş dudaklarımda zemherileşip,
Her iklimi değiştirip buz kesiyorsun
Sonra dağ yamacında kuzular meleşiyor
Azığını bir gönül, acıkmış gönlümle hesapsızca üleşiyor
Çekik gözlü bir kız at sürüyor dört nala,
Yoksul sevdalara yetişme telaşında
Sanki asyanın en ıssız gölünden
Eğilip bir bakraç su içerken düşmüşüz,
Sanki bu kor ateş bin yaşında
Bin yıllık ezgileri var
Gözlerinde limon çiçeklerinin
Seyrettikçe gözlerime vuruyor
Saçlarında yanık bozlaklar
Kısık gözlerimi, gözbebeğimle birlikte kavuruyor
Aklımdasın,
Aklını kaybetmiş sevdaların kuru inadı
Bana göz kırpmakta
Öyle umursamaz,
Ve öylesine ıslak ki dudakların
Suskun martıların aksine
Dalgalı bir deniz maviliğiyle kanat çırpmakta
Bu kentin sokaklarında yoksul çalgıcılar var
Sana, ağlamaklı şarkılar çaldıramıyorum
Dudakların aşk kırmızısı
Utanıp, başımı kaldıramıyorum
Aklımdasın,
Ak yeleli bir kısrak gibi
Dört nala koşuyorsun düşüncelerimde
Ve sonra soğuyor geceler
Kıtlık zamanlarından kalma avurtlarıma çöküyorsun
Oklandığımı hissettiriyor,
Gelip oklarını tam kalbimden söküyorsun
Bozkırın dilinde hep aynı küfür
Her zaman vaktinde bir ay ışıyor
Ben yokluğuna sarılırken,
Yokluğun yine bana sokularak üşüyor
Aklımdasın,
Bazen deniz kokusu fısıldıyor saçların
Genzimi yakıyorsun
Bir balıkçı kulübesinden karaya vurmuş bir balık gibi bakıyorsun
Sen hep aklımdasın,
Seninle doğan her güneş,
Yine seninle batıyor
Belki birgün çıkıp gelirsin diye
Gemiler, denizi olmayan bu limana
Sürekli gelerek demir atıyor
Bu kaçıncı düşünmeyeceğim artık seni deyişim,
Tutamıyorum
Hâlâ aklımdasın,
Seni hiç unutamıyorum
uytun .....